UBÛDİYYET VE MAHKÛMİYYET

Bazı insanlar, ‘neticede, ubûdiyyet de bir mahkûmiyyet değil midir?.’ diyor; kısmen haklılar ama çook önemli bir farkı kaçırıyor/düşünemiyorlar.

Mahkûmiyyet, çook sayıda sınırlı ve güçsüz şey(ler)e mahkûm olmaktır; ubûdiyyet ise Tek, Sınırsız (nâmütenâhî) ve Mükemmel Olan’a mahkûmiyyettir.

Açayım.

Mahkûmiyyet, paraya, iyi arabaya, iyi eve, iyi yaşama, güzel kadına, nefse, itibara, güce, ilme, alışkanlıklara, tarihe (geleneğe), kültüre (alışılmış yaşam biçimine), vs. ...; Ubûdiyyet, somut-soyut olanların (bunların) hepsini yaratan ve onları bir düzen içinde yaşatan Allah’a mahkûm olmadır. 

Mahkûmiyyet de elbet bir tür ubûdiyyettir/kulluktur ama kişi, Allah’a kul/mahkûm olmazsa, sınırlı, geçici ve güçsüz olanların birine ya da bir kaçına kul/mahkûm olur, kulluk eder.

Allah’a kulluk, bunları, bunları aşan sınırsız ve sonsuz bir amaç için kullanmak; Kendisi aslâ kullanılamayacak Olan'a =Allah’a tapmak = kul olmaktır.

Kişi, Allah’a tapmazsa, sınırlı, geçici ve güçsüz olan biçook şeye tapmaya başlar. Bunlar, ideolji/ler de olabilir, siyasî ve mitolojik güçler (cin, şeytan, melek, kahraman vb.) de... daha alt düzeyde para-pul, şan-şöhret-ün (vb.) de.

Allah, “ucu açık bir İdeal”! olduğu için O'na kulluk, bizi kapalı, dar, sınırlı ve güçsüz (aciz) reallere/realitelere = putlara (= tağutlara) tapmaktan korur; aynı zamanda bu kulluk, somut-soyut tüm realiteleri hizaya/düzene sokar ve bizim için anlamlı hâle getirir; zaten ed-Din (İslâm) de bu düzenin formülüdür.

Tapmayı, muhtaç olma olarak anlarsak, Allah’a tapan, sadece Allah’a muhtaç olur; Allah’a tapmayan, bi çoook şeye muhtaç olur. ‘Allah’a tapan, bi çoook şeye muhtaç değil mi’ denirse; Allah’a tapan, muhtaç olduğu şeyleri “aşarak” onları Allah’a bağlar; tapmayan ise, onlara takılı kalarak, onların kendilerine bir güç atfeder ki, tam da tapma buradan başlar ve bunlara muhtaçlık arttıkça tapmanın yoğunluğu da artar.

Ben, Allah’a (da) mahkûm değilim (tapmam) diyen, (farkında olsun olmasın) bir çook şeye tapıyor ve taptıkları o şeylerin  oyuncağı oluyordur.

Bunun başka bir açıklaması varsa, ben bilmiyorum, siz söyleyin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET