FÂHİŞ FİYAT

Normal piyasa şartları dışında, piyasayı kontrol eden spekülatörlerin belirlediği yüksek fiyat. Bir ekonomide üretimde, pazarlamada (pazarda), dağıtımda ve satışta (perakendede) tekel ya da monopol oluşursa, fiyatları onlar belirlemeye başlar; büyük oranda yaşanan budur.

Devlet, bu tür şirketleri denetlemelidir ama günümüzde artık ülkeleri devletler değil şirketler yönetmektedir; küresel kapitalizmin geldiği yer burasıdır.

Güçlü devlet, fahiş fiyata ve ihtikâra müsaade etmez. İhtikâr (da), yüksek fiyata satmak için fırsat kollamak ve malı/ürünü stoklamaktır.

Lüks mallarda fahiş fiyat ve ihtikâr mâkul karşılanabilir! ama temel ihtiyaç maddeleri (ekmek, sebze-meyve, et, barınma ve bürünme -ev ve elbise-) için fahiş fiyat ve ihtikâr zulümdür.

Elinde yüklü miktarda parası/sermayesi olan da, sermaye kıtlığında yüksek faizle borç veriyorsa bu da fahiş fiyat ve ihtikâra girer.

Paraya ihtiyacı olanların (devlet ya da millet fark etmez) yüksek fiyattan borçlanması, zaten borçlu ve fakir olanları daha çok borç altına sokar; bu, rahmetli Ali Şeriatî’nin ifadesi ile onların kanlarını sömürmek ve etlerini çiğ çiğ yemek, onları zayıf/müstez’af bırakmak, ölüme terk etmek olur. Bundan daha büyük zulüm olur mu? Kur'ân buna benzer bir durumu zann, kusur araştırma ve gıybet için de kullanır, der ki : "ölmüş bir kardeşinizin etini yemek ister misin, istemezsiniz değil mi?, öyle ise bunları yapmayın." (Bknz. 49/Hucurât, 12.)

Fahiş fiyat ve ihtikâr, hem üretenin hem de tüketenin emeğini sömürmektir. İnsanlarda Allah korkusu ve adâlet ideali (vicdânî ve ahlâkî iç denetim) olmazsa, her türlü zulmü yapar ve bu zulmüne de yasal kriterler, gerekçeler bulabilir.

Yaşanan tartışmanın kaynağı bu, burası; ama korkarım bu tartışmadan devlet değil yine şirketler kazançlı çıkacak; çünkü modern kapitalist devletler artık büyük oranda milletler için değil şirketler için varlar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET