RİP DALGASI

Dip dalgası mı demeliydim; aslında kastım ikisini de içeriyor. Rip dalgası, rüzgârın deniz dibindeki kum tepelerini ters yönde (denize doğru) harekete geçirmesidir. Buna dip dalgası da deniyor. Dip dalgası genelde kıyıya (karaya) doğru; rip dalgası ise denize doğrudur; ben böyle biliyorum; belki de farklıdır veya yanlıştır. Ben konuyu, (özellikle) gençlerin İslâm hakkındaki düşüncelerine getireceğim. Gençler, gelenekten tevârüs ettiğimiz (= resmî) İslâm düşüncesinin (İslâm’ın değil); günümüz sorunlarına cevap veremediğini, çözüm sunamadığını düşünüyorlar. Bana göre bu, daha doğru bir şekilde şöyle ifâde edilebilir : İslâm, günümüz sorunlarına çözüm sunacak şekilde doğru yorumlanamıyor (= konuşturulamıyor) veya İslâm’ın dünkü (dün yapılan) yorumu, bugünün sorunlarına çözüm sunamuyor. 

Hz. Ali (r.anh)’ın Hakem olayında dediği gibi, İslâm’ı (= Kur'ân’ı) konuşturanlar (= yorumlayanlar, anlayanlar) bizleriz; İslâm, kendini bize anlatmıyor.

Kafalarımız geçmişe takılı kalmış, anakronik çalışıyor; geçmişin kafaları bugüne çözüm sunmakta yetersiz kalıyor, bunu kabul etmek zorundayız.

İslâm’ı (= Kur'ân’ı) ve Efendimizin Sîretini bugüne taşıyamazsak ve İslâm hakkındaki rip dalgasını fark edip, insanları doğru bilgilendiremezsek :

Mevcut İslâm denizi içindeki insanların çoğunu, bu İslâm yorumu (İslâm değil, rip dalgası) yutacak!.

İnsanlar, özellikle gençler için İslâm, bir çare olmaktan çıkacak!.

Bunu kim yapacak?!.

Sadece Allah Rızası için çalışan, tarafsız İslâm âlimleri. Mevcut İslâm âlimlerinin çoğu, bir yere (cemaate, tarikata veya devlete) angaje; İslâm onların ‘kişisel ikballeri için bir araç’ mesabesinde. Diyanet, ilahiyatlar ve cemaatler, geleneksel İslâm yorumunun dışına çıkamıyor ve resmî (geleneksel) siyasetten besleniyorlar.

Yaratıcı ve çözüm üretici İslâm’a ihtiyacımız var; bu İslâm (da) gelenekten kopuk bir İslâm değildir, o da gelenekten beslenir ama bugüne de seslenir. Bu İslâm, bugüne duyarsız kalmayan dinamik bir İslâm olmalıdır. Ancak böyle dinamik bir şekilde yorumlanan İslâm, kıyamete kadar bâkî kalır; aksi hâlde donuklaşır.

Çook hızlı değişimlerin yaşandığı bugünün dünyasında, geleneksel İslâm’ın (= İslâm yorumlarının) donduğunu, donuk veya sönük kaldığını ve artık iş göremez hâle geldiğini kabul etmek zorundayız. Bu, İslâm’ı (= İslâm’ın kendisini) modernize etmek değil, İslâm’ı çağın sorunlarına çözüm sunacak şekilde yorumlamaktır, anlamaktır. Bu yapılırken, aslâ İslâm’ın temel itikadî (akidevî) ve ahlâkî ilkelerinden taviz verilmemelidir. Bu ilkelerden taviz verilirse, İslâm, İslâm olmaktan çıkar.

Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in de dahil olduğu son tartışma (Hz. Âişe vâlidemizin evlilik yaşı tartışması), bize tehlikenin (= rip dalgasının) büyüklüğünü habee veriyor; gençler bu tartışmalara duyarsız kalmıyorlar. Özellikle İmam-Hatip’te ve İlâhiyat’ta okuyan gençler (= öğrenciler) arasında yapılan bir anket, gençlerin deizme, agnostisizme yakınlaştıklarını, ilgi duyduklarını haber veriyor. (Bknz. Dip Dalga. Ed. Hamdi Tayfur. Ankara Okulu Yayınları. 2023)

Rahmetli Âkif, bu tehlikeyi geçen yüzyılda fark etmiş ve “Doğrudan doğruya Kur'ân’dan alıp ilhâmı. Asrın idrâkine söyletmeliyiz İslâm’ı.” demişti.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM