KUR'ÂN'A YAKLAŞIM BİÇİMİMİZ

Kur'ân, bize Rabbimiz tarafından inzâl edilmiştir. 

İnzalin sözlük anlamı, yukarıdan aşağıya indirme; dînî anlamı, Allah’ın emir ve yasaklarını insanlara bildirmesi.

Rabbimiz Allah, ma’nen “yukarıda”!; insanlar, aşağıdadır. Yönler, sabit bir noktayı röper almakla belirlenir ve değişkendir. Dünyadayken dünya, Güneşe göre aşağıdadır; Güneşte olsaydık, dünya yukarıda olurdu. Uzay boşluğunda bir röperimiz yoksa yönümüzü belirleyemeyiz.

Kur'ân bize çook “yukarıdan” indi; bu yukarı da bize (dünyaya) göre belirlendi. Biz, Kur'ân’ı ma’nen yukarı çıkmak için okuruz, okumalıyız. Kur'ân, bizi “yukarı” çıkaran ilâhî bir merdivendir, iptir (= hablullah). Kur'ân’ın “yukarı” ile bağını, bağlantısını koparırsak, Ona “düşmüş muamelesi” yaparsak, anlayamayız. 

Bizim (İslâm dünyasının) Kur'ân’a yaklaşımı kabaca iki şekilde tezahür ediyor; âcilen üçüncü bir yaklaşıma ihtiyacımız var.

1) Onu çook kutsuyoruz; yere indirmiyoruz; hep yüksekte tutuyoruz. 

2) Ona diğer (sıradan) kitaplar gibi bir Kitâb muamelesi yapıyoruz. Abdestsiz okuyoruz, “bel altına” indiriyoruz. 

İki tutum da yanlış ve anlamanın önünde engel. İlki, Onu ‘çook değerli, olağanüstü, ulaşıl(a)maz, mucizevî bir Kitab” görerek, Onu bizden uzaklaştırmaya, uzak tutmaya; ikincisi, Onu sıradanlaştırarak Ondaki “cevheri” göremememize sebep oluyor. Diyeceksiniz ki, ilk grubun Kur'ân’a yaklaşımı, dediğin gibi değil; ilk gruptakiler Onu anlamaya da çalışıyor. Hayır. Anlamaya çalışmak, önce Onu, anlağın (zihnin) düzeyine indirmekle olur; onlar Kur'ân’ı anlağın (zihnin) düzeyine değil, duygularının düzeyine indiriyorlar. O, güzel sesli biri tarafından okununca da, Onu kendileri okuyunca da duygulanıyorlar; ağlıyorlar veya “bihoş” oluyorlar; bu hoşluk, orada ve o ânda kalıyor, arkası gelmiyor. Öteki grup da, --ki bu grubu modernistler oluşturur--, “yukarı” ile bağı, bağlantıyı kopardıkları için, veya Kur'ân’ı “yukarı” ile bağ, bağlantı kurarak okumadıkları için, Onu “sıradan”! bir Kitâb olarak görüyorlar.

Kur'ân’dan nasiplenmek için üçüncü bir yol-yöntem, yaklaşım biçimi şart. Allah, Kur'ân’ı, yukarıdan aşağıya indirdi (= inzâl etti); insanlar Onu, aşağıdan yukarıya çıkmak için okumalı; Onun (ve kendilerinin) ‘sürekli aşağıda durmasına’ gönülleri razı olmamalı.

Efendimizi yukarı (= mi’raca) çıkaran, Kur'ân’dı. Bu Kur'ân, Onun çıktığı yere kadar olmasa da, bizi de yukarı, belli bir yüksekliğe çıkarır; yeter ki Onu bu niyetle okuyalım.

Hadi Bismillah. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM