TEFSÎR, TAFSÎL ve TE'VÎL

Tefsir de tafsil de açıklamadır ama, tefsir, tafsilden daha dar; tafsil, tefsirden daha geniş bir açıklamadır; te’vil ise, bu açıklamaları “bir noktaya, bir merkeze” bağlamadır; biz te’vili, batılı anlamdaki yorum olarak karşılasak da, te’vil, anlamı evveline götürmedir.

Şöyle :

Bir metni “iç bağlamı” ile açıklamak, tefsirdir. Metin, cümlelerden ve paragraflardan oluşur ve metnin tümü (kendisi), bir konu hakkındadır. Cümlenin, cümleyi oluşturan kelimelerle (o kelimelerin anlamları ile) ilişkini doğru kurmak, o cümleyi doğru tefsir etmektir (= doğru anlamaktır). Cümlelerin, (paragrafı oluşturan) cümlelerle ve paragrafların (metni oluşturan) paragraflarla ilişkisi de aynı şekildedir. Ayrıca, metnin siyak ve sibak dediğimiz, hangi ortamda, hangi zamanda ve niçin yazıldığını yakalamaya çalışmak da, çook önemlidir; doğru bir tefsir, bunlara dikkat eder; ben buna, dar anlamlı açıklama (= tefsir) diyorum.

Tafsil, tefsirin “dış bağlamını” da hesaba katan bir açıklamadır. Dış bağlam, elimizdeki metnin yaşanan hayatın tümüyle (= kültürle) ilişkini kurmak; sözgelimi, elimizdeki metin, hukukî bir metinse, bu metni, sosyoloji ile, dinle, ekonomi ile, siyasetle ve bu alanların aktörleri ile olabildiğince ilişkilendirme işidir.

Bunları daha iyi açıklamak için, matematiğin küme kavramından yardım alalım. Her bir konuyu, bir küme (veya balon) gibi; bu kümenin (balonun) içindeki elemanları da, cümleler olarak düşünelim, ama bunların “kesişimlerinin” olduğunu da unutmayalım. Hayatta her şey, her şeyle ilişkili olduğu gibi; cümlelerin, cümlelerle; metinlerin, metinlerle (= metinlerarasılık); metinlerin de yaşanan hayatla ilişkili olduğunu bilelim. Bu ilişkileri doğru (sağlıklı) kuran bir tefsir veya tafsil, iyi bir tefsir veya tafsildir. 

Tabiî iş burada bitmez; biterse, metin veya metinler toparlanamaz, dağınık kalırlar. İşte bu dağınıklığı toparlayacak olan da te’vildir. Bunu da, bir çook balonun, ipler yardımıyla tek bir elde tutulmasına benzetebiliriz. Düşüncede buna, tevhîd (= birleştirme, birleme) diyoruz. Böyle bir birlemeyi, birleştirmeyi sadece İslâm yapabilir; çünkü sadece O, tevhîd dinidir. Ben, te’vili, savruk (dağınık) yorum olarak değil de bu şekilde bir birleme, birleştirme olarak anlıyorum; te’vil, tefsirin ve tafsilin dağınıklığını toplar; bütün o farklı (dağınık, çok boyutlu ve çeşitli) açıklamaları “sistemli bir bütünde, tek bir merkezde, tek bir noktada, ortak bir amaçta” birleştirir. Batılı anlamdaki yorum (= te’vil), zaten dağınık olan ortalığı, daha da dağıtır.

Özetlersek, iyi bir açıklama, hem iç, hem dış bağlamı hem de amacı hesaba katan bir açıklamadır. Ancak böyle bir açıklama, geçmişi, âna/şimdiye; ânı/şimdiyi, geleceği bağlar. 

Kur'ân, böyle bir Metin’dir. Kur'ân okunurken veya tefsir edilirken, bu hususlara dikkat edilmelidir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM