GEMİ
Geminin Arapçası fülk (فلك). Bu kelime felek, çoğulu eflâk, şeklinde de okunur; felek, yörünge demek. Bu kelime, Yasin 40. âyette felek; 41. âyette fülk şeklinde geçer.
“O’nun Arşı su üzerinde idi... = ve kâne arşuHû ale-l mâi...” (11/7.)
“... her şey bir felekte (yörüngede) yüzer (yüzerken tesbih eder.) = ... küllün fî felekin yesbehûn = tesbih eder.” (21/33)
1. Kâinat, bir “gemi” ise, bu “gemi” kaptansız mı ve bu “gemi” nereye gidiyor?!.
2. Bu “geminin kaptanı”, bizim bildiğimiz gemi kaptanları gibi, geminin içinde mi; böyle bir nisbet = benzetme mümkün mü?!.
İlk sorunun cevabı : “Gemi”, kaptansız değil; Sahibine doğru gidiyor. “innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn.” (2/156.)
İkinci sorunun cevabı : “Kaptan”!, geminin içinde değil ama gemiye mutlak hâkim, yukarıdaki nisbet = benzetme, aklî = burhânî değil.
Hepimiz, aynı gemideyiz; O’na doğru gidiyoruz. Varınca O, kimimize “hoşgeldiniz = selâmün aleyküm, tıbtüm” (39/73); kimimize de “sizin yolunuz cehennem/e”! (39/72) diyecek; melekler de arşın etrafını saracak/kuşatacak (kaçış yok!) ve (hep birlikte) “El-Hamdülillahi Rabb-il Âlemîn” denilecek. (39/75.)
Yorumlar
Yorum Gönder