BİR DEYİM

Bu deyim, “Gözün üzerinde olsun!.”

Anlamı ne, bu deyimin?!.

Sürekli/devamlı onu izle/gözet, kontrol et, takip et, yanlış yapmasına izin verme; yaparsa düzelt, yardım et, onu koru, ona sahip çık...

‘Gözümün önünden ayrılma!.’ ‘Göz önünde tut/mak.’, ‘Gözleri üzerinde olmak.’, gibi deyimlerde bir “tenbih ve takip” varken, ‘Gözünü alamamak.’ta bir “beğenme” var.

Pekiî, Tûr 48. âyetteki, “Sen Bizim Gözlerimizin önündesin!.” (= gözetimimizdesin = “feinneke bi eayüninâ”) ibaresinde?!. Ben en iyisi âyetin tamamını vereyim.

“Rabbinin hükmüne sabret!. (veya O’nun vereceği hükmü sabırla bekle!.) Sen Bizim Gözlerimizin önündesin (= gözetimimizdesin). (Her ne zaman bir iş için) Kalktığında, Rabbini Hamd ile Tesbih et.” 

Buna benzer bir ifâde de, Nûh (a.s.)’ın gemiyi nasıl (veya ne şekilde) yapacağına dairdir. “vesneı’-l fülke bi eayüninâ ve vahyinâ... Gemiyi Bizim Gözlerimizin önünde (gözetimimizde) ve vahyimize göre yap!.” (11/37 ve 23/27)

‘Gözün üzerinde olsun!.’ bir tembih; biri, birine üçüncü bir kişiyi gözetmesi için tembihte bulunuyor. ‘Gözüm üzerinde!’de, hem bir uyarı/ikaz, hem de bir “rahatlatma” var. 

Tûr 48. âyeti siz nasıl okuyorsunuz; bir uyarı/ikaz olarak mı, yoksa bir rahatlatma olarak mı?!.

İsterseniz Sûrenin tamamını bir okuyun. Çünkü “bağlam” orada. O bağlamın içine girmeden, doğru bir okuma (= doğru bir anlama) yapılamaz.

Bağlamın içine girmek ne demek?!.

Oradaki mücadeleyi (= çekilen zorlukları) yaşamak.

Biz Kur'ân’ı hayattan değil, Mushaf’tan okuyoruz.

Ne bir “gemi”! yapıyoruz, ne de birilerini “Nûh’un ve Muhammed’in Gemisine” davet ediyoruz!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

İMAN - AMEL İLİŞKİSİ