DİN GANİMET DEĞİL, NİMETTİR.

Çoğumuz, dini ganimet elde etmenin aracı olarak görüyor, ganimet elde etmek için ‘din adına’ savaşıyor, sonunda bir ganimet yoksa ona dönüp de bakmıyor. Bugünün ganimeti : toprak, iktidar, itibar, makam ve unvan. Oysa din, kişisel çıkarlar için değil, (hakkaniyet, adâlet, merhamet gibi ölmez değerlere riayet ederek) bizi ilâhî rızaya ulaştırmak için gönderilmiş, indirilmiştir.

Din, bizim (ekonomik, siyasî, mezhebî, vb.) dünyevî çıkarlarımızı tahkim ederse, sahipleniyoruz; bunlara zarar verirse, ‘din bu değil’! diyor, kendimize göre bir din uyduruyor = dini kendi çıkarlarımıza göre yorumluyoruz. 

Tarihteki ve günümüzdeki iktidar değişimleri (Emevî, Abbasî devletlerinin kuruluşu), mezheplerin oluşumu (Mu’tezile ve diğer Ehl-i Sünnet ve Şiî mezhepleri) ve savaşlar (= Cemel, Sıffin, Kerbelâ ve Mihne olayları, vb. hâdiseler), dini, kişisel ve siyasî çıkarları/emelleri için kullananlarla, buna müsaade etmeyenler arasında olmuştur, olacaktır. Siz bu “mücadeleyi”, dini ganimet görenlerle nimet görenlerin mücadelesi olarak da okuyup-anlayabilirsiniz. Bu mücadele kıyamete kadar sürecek; üstelik, dini ganimet görenler, dış güçlerden beklenmedik destekler de görecek.

“İnsanlar, inandık demekle fitnelendirilmeden kendi başlarına (serbest, başıboş) bırakılacaklarını mı sanıyorlar.”

اَحَسِبَ النَّاسُ اَنْ يُتْرَكُٓوا اَنْ يَقُولُٓوا اٰمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ

(Ankebut, 2.)

Fitne :

1) Yüksek ateşte altının yabancı maddelerden ayrıştırılması, saf hâle getirilmesidir.

2) Kargaşa, karışıklık, fesat.

Bu karışıklık (= ateş, fitne), herkesin kıratını (= vasfını, değerini, ederini!) ortaya çıkaracak; kimin teneke veya bakır; kimin 14 ayar, kimin 18, 22, 24 ayar “altın” (= Mü’min) olduğu belli olacak.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

HADİS & SÜNNET

RECM