FARKINDALIK

O’na muhtaç olduğumuzun gerçekten farkında mıyız?!.

Farkında olmama hâli, gınâ = istignâ = sahte zenginlik!, kendi kendine yeterlik, kendini beğenmişlik.

Farkında olma hâli ise acizlik, kendi kendine yetersizlik ve kulluk.

...

O, Rahmân ve Rahîm, bizi hep koruyup gözetiyor.

Rahat edelim diye sırasıyla gündüzü ve geceyi sevk ediyor.

“yükevvir-ul leyle ale-n nehâri ve yükevvir-un nehâra ale-l leyl, ve sehhara’ş şemse ve-l kamer. (39/5.)

Yiyelim içelim diye gökle yere emrediyor.

Gökten yağmur, yerden ma’mül gönderiyor.

Çoğumuz bunu bilmiyor, bilenimiz de bunları yapan, Doğa diyor.

Kulluk (= farkındalık) yoksa aslında “Allah”! diyenle Doğa diyen aynı şeyi söylüyor, sadece farklı harfler kullanıyor.

Farkındalık, kullukta/kullukla kendini gösteriyor; gerçekten bilenler, O’na hem itaat ediyor hem de şükrediyor.

35/Fatır, 28, “innemâ yehşellahe min ibâdihil ulemâ.” Kulları içinde Allah’tan en çok korkanlar (O’na en çok saygısı olanlar, haşyet duyanlar), ulemâdır (âlimler = bilenlerdir) diyor. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET