İHTİLÂF

“Ümmetimin ihtilâfı rahmettir.” Hadis-i Şerif.
İhtilâf, farklılıktır, ayrılıktır, anlaşmazlıktır ama aslâ zıtlık ve düşmanlık değildir.
İhtilâfın olduğu gibi halef, halife ve muhtelifin de kökü HLF. HLF, peşinden gitmek/gelmek ve yerini almak, peş peşe, art arda bulunmak demektir; halef-selef. Burada bir zıtlık ve düşmanlık yoktur, yarış vardır. Düşmanlık olsa, “karşı karşıya geliş, karşıya geçiş ya da karşılaşma = mübâneyet” olur; ayrıca her karşılaşma = mübâneyet de düşmanlık değildir; bir çok karşılaşmalar = mübâneyetler yakınlaşmaya ve birleşmeye de dönüşür/dönüşebilir.
Düşmanlık, karşılıklı çatışma ile olur; ihtilâf ise, ileri geçme ve geri kalma ile. Bu duruma fikrî düzlemde baktığımızda A şahsı, B şahsından farklı düşünüyor ama A, B ile çatışmıyor deriz. A ile B’nin, ana amaca/hedefe varmada = gayede herhangi bir “farklılıkları, ayrılıkları” yok = aynı gaye için çalışıyorlar ama ona varmak için farklı düşünüyorlar demiş oluruz. Eğer aralarında amaç farlılığı olsaydı, çatışırlar, birbirlerini yok etmeye çalışırlardı; işte budur düşmanlık.
Ümmet, ümmet olmak bakımından = ümmet olduğu için birbirine düşman olamaz. Ümmetin ihtilâfı, “yarış ve rekâbet” için olur. Bu yarış ve rekâbette bazen biri (A) öne geçer, bazen öbürü (B)... Ümmet sadece A ve B’den oluşmaz, onda çok sayıda Müslüman (C, Ç, D, E, F... Z) vardır.
A, illâki ben öne geçeceğim = ben lider olacağım derse, benim düşüncem = fikrim en doğru düşünce = fikir, bu ümmeti benim düşüncelerim = fikirlerim yönetmeli derse, bunu derken diğer insanların (B, C, Ç, D, E, F... Z) düşüncelerini “dışlarsa”, onların yanına yanaşmazsa, kocaman bir hiçtir; bunun dildeki karşılığı sadece aaaa!’dır ama B’yi yanına alırsa AB, B’ye liderlik verir, onun görüşlerini ileri bulursa, BA-BA olur. Burada şahıslarla dildeki sesler arasında benzerlik kurmamın sebebi işbirliği ve güç birliğini vurgulamaktır. A, ben B’ye düşmanım, onunla işbirliği ve güç birliğini yapmıyorum derse, dil de biter, toplum da (ümmet de) çöker.
Onun için İslâm, ilâhî güçle desteklenmeyen insanların liderlikte ısrar etmemesini, insanlar arasında istişareye (danışma ve dayanışmaya) azamî özen göstermesini ister = şûrâ. Kişisel hırs, çatışma çıkarır; kişisel hırs, genel = kamu menfaatini yok saymak, Allah rızasından vazgeçmektir, her şeyin en iyisini, en doğrusunu ben biliyorum, demektir; bu da bir tür ilahlıktır. Birden çok ilah olursa ilahlar çatışır; tek ilâhta karar kılınırsa çatışma olmaz, ihtilâf olur; bu ihtilâfı da O’na yakınlık ve uzaklık belirler.
Hasım ve hısım kavramları da bize bu konuda yardım edebilir. Hasım, aralarında irsî ve fikrî bir yakınlık olmayanları = düşmanları; hısım, irsî ve fikrî yakınlığı ifâde eder. Hasımlar, kavga eder; hısımlar, muhabbet eder; çünkü “aile gibi kutsal bir yuva” muhabbetle = sevgi ile ayakta kalır; düşmanlık (hasımlık) her şeyi yıkar.
Özet : Aynı ilâha kul olanlar arasında ihtilâf gayet normaldir; ilâhlar farklılaşırsa taraflar (kullar) arasında çatışmasızlık (= çatışma çıkmaması) anormaldir.
Konuyu Kitâb’ın anlaşılmasındaki (yorumlanmasındaki) ihtilafa getirirsem, Kitâb”a yaklaşım tarzı, Onu okuma = anlama ve yorumlamadaki niyet, Ondaki ihtilafları, zenginlik (farklılık) olarak da görür, zıtlık olarak da.
Kitâb, Mü’minlerin imanını artırırken, müşriklerin küfrünü, hüsranını artırır. (17/82.) Müsteşriklerin Kur'ân’da (da) ihtilâflar var demesi, çelişki anlamındadır. Bizler kendi (Kur'ânî) kavramlarımızın ne anlama geldiğini bilmeden bu tür oyunlara = tuzaklara düşmekten kendimizi alamayız; uyanık olalım.
Kur'ân, tek kelimesi dâhi değişmeyen ama anlamı sürekli zenginleşen ilâhî bir ‘Metin’dir; î’caz = âciz bırakma budur; bu, aynı zamanda yeni bir Elçi = Peygamber gelmeyeceğine dair de bir delildir. Kur'ân’ı “tek bir anlama sığdırmak”, “hayatı dondurmaktır.”!. İyi niyetli olursak, Kur'ân'ın bu zengin anlamları arasında çelişki bulamayız; aksine bu anlamlar bizi zengin kılar. El-İslâm’u Hüve’l Qur’an’u vahdeh = Kur’ân bize yeter sözü de hakettiği yeri bulur; bu sözle, aslâ Sünnet devre dışı tutulmaz, “tarihte yaşanmış bir model” olarak örnek alınır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET