HILF-UL FUDÛL

Hılf, anlaşma; fudûl, faziletliler; Hılf-ul Fudûl, faziletlilerin anlaşması.

Anlaşma, iyi bir konuda da kötü bir konuda da yapılabilir ama faziletliler, kötü bir konuda anlaşma yapmaz.

Arapların anlaşmaları genelde kavmin çıkarlarını koruma amaçlıydı; Araplarda atalara bağlılık ve kavmî (= kabilevî) özellikler başat değerdi.

Civar devletlerle bilinen ilk anlaşmayı yapan Abdulmenâf oğlu Hâşim’dir; amaç, ticaretin güvenliğidir. Bu anlaşmalar Habesistan, Himyer ve Sasani devletleri ile yapılmıştır. Kavimler arası anlaşmalar da ittifak şeklinde, savunma amaçlıdır. Genelde zayıf kabileler güçlü kabilelerin himayesine girerlerdi.

Bu iki anlaşma şeklinin dışındaki üçüncü bir anlaşma da Hılf-ul Fudûl benzeri anlaşmalardır. Hicret sonrası Ensar-Muhacir ve Medine Yahudileri arasında yapılan hılf = Medine sözleşmesi de Hılf-ul Fudûl (adâlet) tabanlıdır.

Hılf-ul Fudûl, risalet gelmeden önce Efendimizin de dahil olduğu bir anlaşmadır; böyle bir anlaşma = iş ve güç birliği bugün yine yapılsa yine katılırdım buyurmuştur. Anlaşmanın omurgası, yerli veya yabancı birine zulüm = haksızlık yapıldığında onun hakkını almak. Hılf-ul Fudûl, kabile bağlarının gücüne değil, adâletin ve vicdanın gücüne dayanıyordu; kabile asabiyeti güçlü (= ırkçı) olanlar bu anlaşmaya katılamadılar.

Güvenilir kaynaklarda, Hz. Peygamber’in bi‘setten sonra da bu ittifaktan övgüyle söz ettiği, İslâm'ın onu daha da pekiştirdiği ve bu yemini = anlaşmayı kızıl tüylü bir deve sürüsüyle asla değişmeyeceği, tekrar çağrıldığı takdirde de tereddüt göstermeden derhal icâbet edeceğini söylenir. (Müsned, I, 190, 317)

“... ve teâvenû ale-l birri ve-t taqvâ, ve lâ teâvenû ale-l ismi ve-l udvân... günah ve düşmanlık üzerinde değil, iyilik ve taqvâ üzerinde yardımlaşın (= ahidleşin).” (5/2.)

Bugünkü vakıf ve derneklerimiz (= iş ve güç birliklerimiz) bu esasa uygun mu işliyor, yoksa oralar da bir sıçrama (tramplen) ya da yükselme tahtası olarak mı kullanılıyor?!.

Bilemedim ve bu “tarihî bilgiyi”! aktarmak istedim. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET