SÖZ!.

Ahid/Ahd, Va’d/Vaî’d ve Mîsaq.
Ahid/ahd, verilen söz, yemin. Ahde vefâ, sözünde durma (= sözünün arkasında durma). Va’d, verilen sözün olumlu; vaî’d, o sözün olumsuz karşılığı, sonucu. Mîsaq, karşılıklı yapılan anlaşma, sözleşme.
Ahdi, insanlar birbirlerine verdiği gibi Rab insanlara = kullarına da verir; va’d, vaî’d ve misâq da karşılıklıdır.
“elem ea’hed ileyküm yâ benî âdem; ellâ (en lâ) tea’budu’ş şeytân, innehû leküm adüvvün mübîn; ve eni’budûnî, hézéa sırat’un müsteqîm. = yâ benî âdem! = ey âdemoğulları!, Ben size ahd = söz vermedim mi, şeytana kulluk etmeyin, o sizin apaçık düşmanınızdır; sadece Bana kulluk edin, işte dosdoğru yol budur. (demedim mi?!.).” (36/Yasin, 60-61.)
Mîsaq da karşılıklı söz vermedir, Rable yapılan sözleşmedir; orada, O’na : ‘Rabbimiz Sen’sin’, diye söz verdik. Ahd, Kitâb’ta 46 kez; misâq, 34 kez geçer; urvet-ül vüsqâ da, Rabbe verilen (bu) söze bağlılıktır; kopmayan, bizi O’na bağlayan sağlam bağdır.
Biz, verdiğimiz sözde durursak, O da “durur.”!. O, aslâ Sözünden dönmez = “inne-l Allah’e lâ yuhlif’ul mîâ’d.” = O, verdiği Sözden dönmez!. (3/9.)
Ahd, Va’d (vaîd, mîâ’d) ve Mîsaq, aynı zamanda Rabbimizin bize; bizim de O’na ve birbirimize “değer” verdiğimizin (birbirimizi muhatap aldığımızın) göstergeleridir.
Verilen sözden dönmek, = anlaşmaya (sözleşmeye) uymamak, muhatabımızı “adam yerine”! koymamak, onunla savaşı göze almaktır!.
Son paragrafta kastım, insanî düzeyde yapılan söz vermeler = sözleşmelerdir. 
Sizce, Rabbimizle yaptığımız sözleşmeye ihânet de bunu dahil midir; ya da şöyle sorayım : Cehennem bunun için; cennet de sözleşmeye uygun yaşayanlar için midir?!.
Yoksa siz de, ben kimseyle bir sözleşme yapmadım, kimseye bir söz vermedim, diyenlerden misiniz?!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET