MÜPHEM

Müphem : Kapalı. Muğlak. Karmakarışık. Net, belirgin, açık ve seçik olmayan.
Kelimenin kökü : BHM (بهم). Ebhem, ism-i tafdil şekli; mübhem, anlaşılmaz olan. Ebhem, anlayanın, anlamaya çalışanın (= öznenin) hâlini; mübhem, anlaşılmaya çalışılanın (= nesnenin) hâlini ifâde eder; müphemlik, her iki durumdan da kaynaklanabilir. 
“Behîmetül en’âm” tabiri Kitâb’ta 3 yerde geçer. Maide,1. Hac, 28 ve 34. Behime’deki BHM, mübhem’in de kökü ama daha alt/aşağı düzeyi. Anlamaya çalışanın = öznenin dört ayaklı = ‘beyinsiz’ olması. Dört ayaklının da beyni vardır ama işine geleni anlar; iki ayaklı da böyle davranırsa, anladıklarını mübhem anlar, behîme gibi olur...
Din söz konusu olunca, bence! bu sadece dindardan = dini anlamaya çalışan insandan kaynaklanır. Dindar ne kadar “temiz” olursa, dini o kadar açık-seçik ve net anlar. Din, hep temizdir. (80/13-16.) Bu temizlik ise Sübhân ve Müteâl, Azîz ve Kerîm (Mükerrem) olan Allah’a kadar gider; ara kademelerde az da olsa “kir = müphemlik = karanlık”! bulunur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET