BEDİR YETİMLERİ!...

Bu ifadeye, Efendimizin kızı Fâtımâ ile yaptığı konuşmada rastladım.
Fâtımâ vâlidemiz de Efendimiz gibi çook sade ve çook zor bir hayat yaşamıştır. Rivayetler Onun elbisesi eskiyene, elleri çatlayana, göğsü yaralanana kadar ev işlerini (temizlik, un öğütme, su taşıma vb.) yaptığını söyler. Kendisi Efendimizden bir yardımcı istemeye çekinmiştir, bir yakınını (muhtemelen halaları) Babasına göndermiş; onlar da Efendimizin işinin çook yoğun olduğunu görmüşler ve geri dönmüşlerdir ama Efendimiz onların geldiğini görmüştür; işi bitince onlara uğramış ve “ne için gelmiştiniz?” diye sormuş; onlar : “Fâtımâ için; Fâtımâ Sana söylemeye çekiniyor.” demişler. “Neyi söylemeye çekiniyor?”. “Sen de biliyorsun ki çok yoruluyor, Senden bir yardımcı istiyor.”...
Efendimiz kızına gider ve Ona : “Ey kızım!. Bedir yetimleri Senden daha fazla hak sahibidir. Sana istediğinden daha fazlasını vereyim mi? Allah’a hamd etmen ve O’nu tesbih etmen...”
...
Bugün, Bedir yetimlerinin yerine ümmetin yetimlerini koyabilir miyiz?!. Şayet koyarsak, ümmetin yetimleri muhtaç durumda iken, bizler rahat edebilir miyiz?!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET