OKUMA

Okuma, dille (söz ve yazı ile) yol yürümedir; dil (duyduklarımız ve okuduklarımız) burada bize rehberlik edermiş gibi gözükse de aslında arkadaşlık eder. Okuduğunuz her kitapla yol arkadaşımızı değiştirmiş (gibi) oluruz. Ben de, ilk okumalarımda (2000’e kadar) böyle düşünmüyordum ama 2000’den sonra, okuma (dil) üzerine düşünmeye başlayınca şunu hissetmeye başladım : 'Ne bu!, oyun mu oynuyorsun, sürekli arkadaş değiştiriyorsun, senin sürekli bir arkadaşın olmayacak mı, bu ayran gönüllülük ne zamana kadar sürecek!.'... 2015 (emeklilik) sonrasında kendime hiiç değiştirmeyeceğim bir arkadaş = yoldaş seçme kararı aldım : Kur'ân. 2015’ten sonra okuduğum diğer kitaplar, yolda yürürken karşılaştıklarım; yolda belli bir mesafe aldıkça, daha az kişi ile karşılaşıyorum; eskiden, belki de kütüphaneci olmam hasebiyle, bir sürü kişi yolumu keserdi; şimdi çok az kişi beni (de) oku! diyor; doğrusunu söylemek gerekirse ‘beni oku’ diyenleri kıramıyorum; çünkü onlar da benim bulunduğum yere farklı bir deneyimle gelmişler...
Eskiden kapalı bir mekândaydım = göldeydim; dilin çeperlerine = anlamın uç noktalarına dokunamazdım; dilin sınırlarını zorlayınca, yaşadığım mekânın göl değil, deniz (okyanus) olduğunu anladım ve, bu engin denizde (okyanusta) = âlemde, Rab’siz yol alınamayacağına karar verdim (= yeniden iman ettim); âlemlerin Rabbinin Kitâb’ını kendime sadık bir yoldaş, güvenilir bir arkadaş edindim; ne yapmam/ız gerektiğini her gün Ona danışıyor/soruyor, Onunla hasbihal ediyorum...
Emekli adam başka ne yapabilir?!. İşte böyle (deli gibi!) kendi kendine sohbet eder.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET