ORGANİK, MEKANİK ve ELEKTRONİK

Bu yazıda bu üç  kavramı merkeze alarak son yüzyılda yaşadığımız ekonomik, sosyal (toplumsal) ve siyasal değişimin kısacık bir izini süreceğim.

Bu kavramlara dinamizm katan şey paradır. 

Paranın olmadığı dünyada her şey organikti/r. 

Organikten mekaniğe geçiş, para (burjuvazi) ile olmuş, oluşmuştur.

Sizleri bilimsel (akademik) kavramlara boğmadan, pratik hayattan örneklerle köy ve şehir hayatını karşılaştıracağım.

Köy, toprağa, vahşî doğaya bağlı (mahkûm) hayatın; şehir ise makinaya bağlı (mahkûm) medenî hayatın (medeniyetin) mekânsal adıdır. Köy, karyedir, taşradır; şehir, medînedir, ‘medeniyettir’; ‘kültür’ şehirde (medînede) doğar ve oradan yayılır. ‘Köylülük’, düne kadar medeniyet görmemişlikti. ‘Köylü milletin efendisidir.’ sözü, köylüleri şehirli yapmak, onlara medeniyet öğretmek için söylenmiş idi. Bu proje, ancak 1940’larda uygulamaya konabildi. Bu projenin daha önceki inkılaplarla bağı/bağlantısı kurulamazsa mesele anlaşılmaz. Proje ile köye “bilim” girdi, “teknik” girdi, batılı kafa (John Dewey) girdi... para girdi.

Daha sonra da bu köylere makina (traktör = John Deere) girdi.

Benim çocukluğumda da (ben ilkokulu köyde okudum) süt tozu girdi.

...

Köyde para yoktu, para şehirdeydi, köylüler şehirlere akın etti; biçook köylü de Almanya’ya gitti. Bu köylüler, şehrin kenar mahallerine köyler (gecekondular) kurdu; kazandığı paralarla aldığı makinaları (buzdolabı, tv, radyo vs.) da köylerine transfer ettiler.

Şimdilerde de onlar, emekli olunca köylerine geri dönüyorlar ama köy artık eski köy değil. Eskiden köylerde para neredeyse kullanılmazdı (trampa = değiş-tokuş geçerliydi), herkes ekmeğini, tarhanasını, yağını, yoğurdunu vb. kendi yapardı; şimdi ekmek ve bir çok şey, mekanik yollarla üretilmiş = fabrikasyon şekliyle köyde; hepsi para ile satın alınıyor.

Köylerde internet bile var. Köyler, elektronik dünyadan da uzak değil.

Şehirlerde olduğu gibi köylerde de komşuluk yok. Ya muhtarlık seçimleri ya kıskançlık vs. bahane edilerek köylerde küslükler (ikilikler, üçlükler) oluşuyor. Kimin daha çok parası (makinası = arabası) varsa = kim daha zenginse, köyün ağası o oluyor. Şehirlerde olduğu gibi köylerde de para ile “adam”! da satın alınıyor!. Şehirlerde bu tür işler daha sofistike ve daha rafine yapılırken, köylerle daha kaba ve daha sert.

Köylere medeniyet (= şehir), elektrikle, traktörle, televizyonla gelmişti; internet gelince de bu köyler, global köyün bir parçası hâline gelmek üzere; az kaldı, Kanadalı ünlü iletişim teorisyeni Marshall McLuhan haklı çıkacak. Ne demişti o? Yakın gelecekte dünya küresel bir köye (global village) dönüşecek. Dün (iletişim doktorası yaparken), ben bu sözü dünyanın küçülmesi olarak okuyordum; şimdi “medeniyetin yok olması” olarak okuyorum. Ve artık medeniyeti yol, köprü, araba, uçak, gemi, silah, havalimanı, tünel, vs. olarak görmüyorum; “adamlık” olarak görüyorum.

Adam olamazsak, ne olursak olalım, nerede olursak olalım, olduğumuz şey bize huzur vermez, veremez.

Adam olunmadan Müslüman bile olunmaz.

İlk Müslüman, Adam’dı = Âdem’di. Âdem = Adam olamayan ne olursa, nerede olursa olsun, bişey olamaz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET