EV HÂLİ

Ev, âile demektir. Çekirdek ailede, ana-baba ve çocuklar; geniş ailede, büyükbaba = dede, büyükanne = ebe, gerekiyorsa!, yetim ya da öksüz kalmış akrabalar bulunur.
Ev, çekirdek toplumdur; evin üyelerini birbirlerine bağlayanın, “kan” olduğu söylenir ama ben kanın %100 bağlacı gücünün olduğuna inanmam; aileyi bir arada tutan, sevgi, (merhamet = rahmet) ve saygıdır ama bu sevgi ve saygının dayandığı çook sağlam bir temel de olmalıdır, değil mi?!. Sevginin kendi bir temel (değer) olamaz. Rahîm olan Allah, bence, annelerimizin rahimlerine (kanlarına) rahmetinden bir cüz “katmıştır” = “meveddeten fil kurbâ”! (42/23). Sevginin din dilindeki karşılığı, hub, vüd ve muhabbettir. İnsanlar arasında muhabbeti (hubbu, meveddeti, rahmeti, merhameti) yaratan, Vedûd ve Rahîm olan Rab’dir. Rabbin bu ikrâmının görmezden gelindiği birliktelikler (aileler, cemaatler, milletler) uzun süre yaşayamaz.
“Rabbiniz size, Kendisinden başkasına kul olmamanızı, anne ve babanıza iyi davranmanızı emretti. Eğer ikisinden birisi veya her ikisi, senin yanında yaşlanırlarsa sakın onlara "öf" (bile) deme, onlara kaba davranma; ikisiyle de kerim = yumuşak bir şekilde konuş.” (17/İsra, 23. Siz 35’e kadar okuyun.)
“Vaktiyle Lokman oğluna şöyle öğüt vermişti : Ey yavrucuğum! Allah’a şirk koşma, kuşkusuz şirk koşmak çok büyük bir zulümdür.” (31/Lokman, 13.)
“Biz, insana, anne ve babasına itaati tavsiye ettik; onu, annesi zorluk üzerine zorluk içinde taşıdı. İki yıl boyunca da ona süt verdi. Bana, anne ve babana şükret; dönüş Bana’dır. Eğer o ikisi, sana hakkında bilgin olmayan bir şeyi Bana ortak koşman için seninle tartışır ve seni (şirke) zorlarlarsa, işte o zaman onlara sakın itaat etme!. Dünyada onlarla güzel geçin. Bana yönelen kimselerin yoluna uy; dönüşünüz Bana’dır; yaptığınız şeyleri size haber vereceğim.” (31/Lokman, 14-17.)
“Ey iman edenler: Doğrusu, eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşmanlık edenler de var = olabilir. Onlara karşı dikkatli olun. Eğer affeder, kusurlarını görmezden gelirseniz ve bağışlarsanız, bilin ki kuşkusuz Allah, çok bağışlayıcıdır, rahmeti kesintisizdir. Mallarınız ve çocuklarınız yalnızca bir fitnedir = denemedir; büyük ödül, Allah’ın yanındadır.” (64/Tegabun, 14-15.)
Ev hâli, ailede bazı huzursuzluklar = sıkıntılar yaşanabilir, ama sizce bu âyetler, âilede (toplumda) huzursuzluk çıkınca/yaşanınca başvuracağımız daha üst, daha bağlayıcı bir yasaya = anayasaya (şeye) işaret etmiyor mu?!.
Efendimizin yaşadığı dönemde bazı sahabîlerin infâk yapmalarını eşleri ve çocukları engellemişti de, Tegabun, 14 ilâ 16. âyetler bunun üzerine inmişti. Bugün de benzer şeyler mümkün değil mi?!. Çocuğumuz ya da eşimiz bize, bana şu marka cep telefonunu (elbiseyi, evi, vb.) almıyorsun!, ama falanca kişiye verirken veriyorsun, demiyor mu?!.
Yoksa bu tür işler sizin başınıza gelmiyor mu?!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET