ÖLÜ

Bugünlerde ölü, ölüm, vefat ve hayat üzerine kafa yoruyor ve yazıyorum; nedeni, ölü kelimeleri dirilten Sezai KARAKOÇ gibi bir mütefekkirin “ölmüş”! olması.

Bize hayat veren kelimeler, o kelimelere hayat verenler ölünce, biz de ölüyoruz.

Hani, Necip Fazıl, Sakarya şiirinde ‘Siz hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?’ diye soruyordu ya; bize “leş”  demeyi de kelimelerle yapıyordu, leş gibi ölü kelimeleriyle güya bizi canlandırmak istiyordu. Değer verdiğim ve kendisinden doktora dersi de aldığım bir hocam NFK için büyük bir demogog deyince çok şaşırmıştım; tabiî daha sonra NFK’nın hayatına baktım... Sezai KARAKOÇ, NFK gibi değildi, onda daha bir istikrar ve daha bir cihanşümüllük vardı. Elbet aynı damardan besleniyorlardı ama Sezai KARAKOÇ’un ufku daha genişti ve kelimelerine bu geniş ufuk can veriyordu.

Bir şair-yazar ya da mütefekkirde, kelimelere can veren soluk = ruh yoksa o, kelimelerle oyun oynayan bir cambaz ya da sihirbazdır; bunu “leş” hâline gelmiş kimseler anlayamaz, öbür taraftan muhatabınızı “leş” görürseniz, kelimelerle (sözlerle, şiirle, edebiyatla vs.) ona can da veremezsiniz. Sezai KARAKOÇ, sözünü söylediği muhataptan umut kesmemiş, onları ‘aşağılamamış’ bir şair-edebiyatçı ve mütefekkirdi; NFK ise büyük oranda bir söz cambazı idi!. (NFK, gençliğimin idölüydü, ona söz söyletmezdim ama bakın şimdi kemdim söylüyorum; garip değil mi?)

Ben NFK kadar sert konuşmayayım da şöyle diyeyim, biz yaşayan ölüler, canlanmak istiyorsak, ölü kelimeleri dirilterek canlanacağız. Elbet bunu (ölü kelimeleri diriltme işini) bizler yapamayız. Kim yapar/yapacak? Bilenler ve Sorumluluk alanlar = Âlimler. Âlimler, kendilerine üflenmiş ruhu diri/canlı tutan, öldürmeyen adamlardır.

Dün, bu görev Peygamberlerindi, bugün âlimlerin. ‘Âlimler, Peygamberlerin vârisleridir.’ Bu miras, ağır bir mirastır; işe, bence, Şehâdet Kavramının (Kelimesinin, Kelime-i Şehâdet’in) diriltilmesi ile başlanmalıdır; çünkü Şehâdet öldüğü, Şehâdetin içi boşaldığı için bizler ölüyüz.

Bizi canlandıracak, ayağa kaldıracak olan, yeniden Şehâdet. Tüm tarihte ölü kavimleri dirilten Kelime O Kelime. Tüm Peygamberler Onu diriltmek için gönderilmiştir.

Bakın Kitâb’a göreceksiniz.

Yaşayan ölüler göremez ki!, diyeceksiniz.

Haklısınız.

...

Ölü, “leşe” nasıl döner?

Leşin bir hayatı olur mu? Yaşayan birine, 'siz hayat süren leşler’ denir mi?

...

Hz. İsâ Efendimiz, acaba! ölüleri kelimelerle mi (“üfleyerek mi”) diriltiyordu?!.

...

Biz ölü isek (leş isek demiyorum), yaşadığımızı nasıl bilebiliriz?

İçimize ruh üflenince, değil mi? 

Zaten başlangıçta da ruh üflenince canlanmadık mı?

Yaşayan ölüleri (hayat süren leşleri değil), kelimeler dirilecek; o kelimeleri de Kelime-i Şehâdet.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET