EN KRİTİK ÂN!

Efendimiz, kendisine verilen risâlet görevi boyunca çook sıkıntılar çekti, büyük bâdireler  atlattı, kritik ânlar yaşadı ama bence (ne bencesi!, o ân o kadar kritik ki, Kur'ân’a girmiş!) en kritik ânı, Mekke’den Medine’ye hicret sırasında arkadaşı Ebû Bekir ile mağarada “kıstırıldığı ân.”!.

O ân, arkadaşı Hz. Ebû Bekir’e (“Hu” zamiri ikisine de gider; arkadaşı O’na şeklinde de okunabilir) bakın ne diyor :

“... Hani o kafirler O’nu çıkardıklarında = sürgüne mahkûm ettiklerinde; O, iki kişiden biri iken arkadaşı O’na -O, arkadaşına- Korkma! Allah bizimle beraberdir. = lâ tæhzen innell Allah’e mænâ. (İşte o ân, ‘fe’) Allah, O’na katından bir sekînet = sükûnet (güven duygusu) indirdi (feenzele) ve O’nu, sizin göremeyeceğiniz güçlerle destekledi; kâfirlerin sözünü (kelimesini = dinini/düzenini) de alçalttı (süflâ). Allah’ın kelimesinin = dininin/düzeninin yüceliğini (âlîliğini) korudu (ulyâ)...” (9/Tevbe, 40.)

Allah’ın inâyeti, kulunun çaresiz kaldığı ânlarda “Hızır gibi”! yetişir; yeter ki O’na güvende = imanda zaaf bulunmasın.

Sadece o ânda mı yoksa her ânda mı?!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET