CENÂB-I HAKK

Rabbimizin İsmi. Bu İsim Kitâb’ında geçmez. Bu İsmi O’na mütekaddimûn âlimler “vermiş”!, iyi ki de vermiş, Rabbim onlardan razı olsun.

Ne demek Cenâb-ı Hakk?

Cenâb, cenb’den isim; cenb, kenar, yan, taraf demek. Bu kelime hem uzaklığı hem yakınlığı bildirir. Cânib, yanında demekken; cunüb, uzak/uzağında demek. Cenûb ise güney.

O’na tam İsmini O (Kendi) verir; O’nun Adı Allah’tır. Sadece Allah İsmi O’nu “tavsif” eder, biz Allah İsminin hakkını “tam” veremeyiz, O İsmi ağzımıza “sakız”, dilimize “pelesenk” etsek de!. (Günde bimilyon kere Allah desek de!.)

Cenâb-ı Hakk İsmi “tam” bize göre!. O İsmi (Cenâb-ı Hakk’ı) söyleyen O’na yakın da olabilir, uzak ta. İsmini söyleyenin niyetini (iç dünyasını) O bilir ve ona göre O, söyleyene “bideğer” verir.

Cenâb, genelde bir saygı sözüdür, Bu Söz, Hakk’la birleşince bu saygı katmerleşir. Bu Söz (Cenâb-ı Hakk Sözü), Hakk’a yakın ve Hakk’a saygısı olanın dilinde daha da ulvî bir anlam kazanırken, Hakk’a yakın olmayanın ve Hakk’a saygısı bulunmayanın dilinde ulvîliğini kaybeder!.

Bu Söz (Cenâb-ı Hakk), herkesin niyetine, samimiyetine uygun bir Sözdür. Allah İsmi ise, O’na lâyık olmayanın ağzında değer kaybına uğrar/uğruyor!. İncil: “Tanrı’nın adını boş yere ağzına almayacaksın (alacaksan, hakkını vereceksin); Rab, adını boş yere alanları cezasız bırakmayacaktır.” der. (İncil, Çıkış, 20,7.)

Tanrı’nın adı (Allah), O’nu ananın kalbinde bir ürpertiye, durumunda olumlu bir değişikliğe yol açmıyorsa, O Ad, o kişiye bişey söylemiyor, bianlam ifâde etmiyordur!. O Ad, (boş/gereksiz) tartışmalara, konuşmalara konu edilebilecek bir Ad değildir; O Ad anılınca, O’nun orada hâzır ve nâzır olduğu bilinmeli ve ona göre kişi hâline çeki-düzen vermelidir.!. O Ad anılmasa da O, hep oradadır ama O Adı anınca kişi, O’nu bilinçli bir şekilde oraya çağırmış olur!. Kişi O’nu çağırdığı hâlde, halinde, iç dünyasında herhangi bir değişiklik yaşamıyorsa, O’nu ‘boş yere’ çağırmış, O’nun adını ‘boş yere’ anmış olur.

Cenâb-ı Hakk’ta bu durum oluşmaz!. Kalbi boş olarak Cenâb-ı Hakk diyen birinin cenâbı zaten O’ndan uzaktır, O, ona “tenezzül” etmez; ama kalbi ürpertiyle dolu olan, Cenâb-ı Hakk dediğinde O, orada hâzır ve nâzırdır.

Bu durum, bizler için geçerlidir, yoksa biz O’na ister Cenâb-ı Hakk, ister Allah (Rahmân, Rahîm vb.) diyelim O, bizi bilir, her zaman bizimledir. Biz O’nu bilemediğimiz, kimimiz O’na yakın, kimimiz de uzak olduğu için, kendi aramızda, birbirimizle konuşurken Cenâb-ı Hakk İsmini kullanmamızın daha doğru olacağı kanaatindeyim; kişi özel hâllerinde, tek başına iken O’nun ‘Özel İsimlerini’ kullanabilir, O’na özel olarak seslenebilir, özel çağrı (duâ) yapabilir ama kendi aramızda Allah İsmini ulu-orta kullanırsak ve hakkını vermezsek, O’nu, O İsmi “kirletmiş”! olmaz mıyız?!.

O, niyetimi biliyor, “inneHû alîmun bizætissudûr.”!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET