HARF

Dil, kelimelerden; kelimeler, harflarden oluşur; harflerin anlamlı olanlarına kelime; anlamsız olanlarına edat ve harf-i cer denir...

Kitâb’ta binlerce kelime ve bu kelimeleri birbirine bağlayan edatlar ve harf-i cerler var; bunların edat olanlarına bağlaç; harf-i cer olanlarına ulaç diyebiliriz sanırım. Edatlar, len, lem, lemmâ, mâ, leyse, inne, enne, vb...; harf-i cerler, an, li, ilâ, alâ, bi, fi, ınde, mea, vb...

Edatlar, cümledeki kelimeye vurguyu (kesinliği) artırırken; harf-i cerler, kelimeye “yön” verirler ve anlama çook büyük oranda etki ederler.

Len ve lem kesinlikle olumsuzluk bildiren edatlardır. 'Len yensurallahu', Allah kesinlikle yardım etmez, demek. Billah ile Biİsmillah aynı değil; ilki isimsiz kullanılmış; ikincisinde isim var; Allah da bir “İsimse”, iki söz arasında ne fark var?!. Hacc son âyette (78), “ve câhidû fillahi”, “væ’tesımû billahi” derken, başka âyetlerde “fî sebîlillahî” (61/Saff, 11 gibi) “væ’tesımû bihablillahi” (3/Âl-i İmran, 103 gibi) demesi aynı mı?!

Değil.

Fark ne?

Fark, aradaki (Sebîl ve Habl gibi.) isimlerde.

“Aracılarda.”

İslâm’da aracı (şefaatçi) olduğunu mu söylüyorsun? der gibisiniz.

Bu “aracılar” bizim araya koyduğumuz “aracılar” değil, Rabbimizin Kendisine (Allah’a) ulaşmamız için O’nun koyduğu “aracılar”!. Benim gösterdiğim yolu izler, Benim uzattığım ipe, Benim dinime sarılırsanız kesinlikle Bana ulaşırsınız demiyor mu?

Nisa 69, Allah ve Rasûlüne itaatte hiç bir “aracı, isim ve harf-i cer” kullanmazken, O’nun nimet verdikleri, nimetlendirdikleri Nebîler, Sıddîkler, Şehîdler ve Sâlihler için “mea/beraber” harf-i cerini kullanması “tesadüf” mü?!.

Aslâ ve kat’â.

Bu dil, ya beni çileden çıkaracak ya da çook büyük bir çilenin içine sokacak!.

Dille başım belâda.

Ya o beni yiyecek ya da ben onu.

Dili aşamazsam “konuşamam”!. Vahy, ‘dilsiz konuşma’ deniyor; onun için bu kadar çook gevezelik yapıyorum.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET