VARLIK

Varlığı iki şekilde ele almak zorundayız : Mutlak, değişmeyen Varlık = Tanrı ve mukayyed, sınırlı-sonlu, değişen varlık. 

Mutlak Varlık, Var’dır ve aslâ değişmez.

Mukayyed, sınırlı-sonlu, değişen varlık/lar, aslında “tam var” değillerdir, varoluş (oluş) hâlindedirler ve bu oluş, henüz tamamlanmamıştır.

Bizler henüz oluş hâlindeyiz.

Olursak, var olacağız!.

Olamazsak, “yok” olacağız. “Yok” olmasak da “olamamanın” acısını tadacağız!.

Büyük ihtimalle “Mutlak Var”, bizim olmamıza değil, olma isteğimize, olma çabamıza bakacak!.

Ona göre bizi “olduracak”!.

Sonlu-Sonsuz

Sonsuz’u tamamlanmamışlık, eksiklik olarak düşünürsek; sonlu da tamamlanmış, tam olmuş olur. Oysa kasıt, tam tersidir; sonsuz, tam ve mükemmel; sonlu da eksik ve nâkıstır. 

Alfted North Whitehead gibi süreç filozofları, Tanrı’yı da evren gibi olmakta olan “bişey olarak” görürler. Tanrı’ya da böyle bakarsak, ortada “tam ve mükemmel” ve doğru işleyen ‘bişey/düzen’ kalmaz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET