OK GİBİ

Bu benzetme bir deyim; doğru olmayı, doğruluğu ifade eder. Doğru olmak, ok gibi olmayı; ok gibi olmak/durmak ise eğilmemeyi, büzülmemeyi, yamulmamayı ifade eder.

Doğru olmak, aynı zamanda doğru yolda olmak, doğru yolda yürümektir.
Hep doğru olmak ve hep doğru yolda yürümek mümkün mü? Hayır. Öyle ise hep ok gibi olmak, hep ok gibi durmak da mümkün değil.
İnsan olmak zaten böyle bişey!.
Amma! Hepten de yamuk, büzük ve eğik olmak ve yaşamamak gerekiyor!.
Hayat yolculuğu/yolu, ‘imtihan gereği’ hep düz gitmez, inişleri-çıkışları ve sağa-sola dönüşleri olur. Bakalım yokuşu nasıl çıkacağız, çıkabilecek miyiz? İnerken dikkatli mi inecek, yuvarlanıp kafayı-gözü mü kıracağız? Sağdaki-soldaki tuzakları ve yemleri görüp doğruluktan, doğru yoldan sapacak mıyız?
Bunun gibi durumlar/hâller, dünyada geliş amacımız açısından ‘normal’; -dediğim gibi- ‘sına(n)manın, sınanıyor olmanın’ gerekleri.
Yol alırken sağa-sola dönen ve inen çok da, yokuş-yukarı çıkabilen çok az. Bu neden böyle? İnsanlar zorluğa, zor olana talip değil. Zor/zorluk, ciddi bir hazırlık ve sürekli bir antrenman gerektirir. Şöyle bibakalım etrafımıza!, sözgelimi, dünya çapında başarılı olmuş, olimpiyatlarda madalya almış sporcuların hayatlarına. Her gün antrenman, düzenli beslenme, düzenli uyku; alkol-uyuşturucu, gece hayatı gibi kötü alışkanlıklardan uzak bir yaşam...
Yokuş çıkmak için yokuşun ne olduğunu bilmek ve ona göre hazırlanmak gerek!
Deyimi düz anlamıyla bile alsak, geldiğimiz/yürüdüğümüz yol ile çıkacağımız yokuşun bize göre ‘açısı genişse’ yokuş, kolay çıkılabilecek bir yokuştur; ‘açı darsa’ zor çıkılabilecek bir yokuştur. Yâni mesele, bize göre bir ‘darlık ve genişlik’ meselesidir.
Deyimin mecaz/sembolik anlamı ise insanî ve toplumsal zorlukları karşılar. Akabe'yi. Akabe : Köleliğin ve zulmün yaygın olduğu bir toplumda köle azad etmek ve mazluma yardım etmektir. Açlığın kol gezdiği bir ekonomik düzende aç doyurmaktır. Tabi bunları yaparken köleliğin, zulmün ve çarpık bölüşümün savunusunu yapmamak, onu desteklememek, oralardan beslenmemek, köle sahibi olmamak (birini köle olarak kullanmamak), zalim olmamak, haksız kazanç (rant, faiz, stokculuk vb.) yapmamak gerekiyor. Örneğin Bill Gates gibi olmamak gerekiyor.
Yaptığımız yardım ve iyilikleri, yazdığımız yazıları, söylediğimiz sözleri 'hedefe yaklaşırken'! ‘olabildiğince yavaşlatmamız’, hafifçe dokundurmamız; ‘ok gibi’ saplayıp yara-bere açmamamız, acı vermememiz de gerekiyor.
Ayrıca, veren, söyleyen ve yazan açısından ‘dar zamanda vermek, söylemek ve yazmak’ ile ‘bol zamanda/bollukta vermek, söylemek ve yazmak’ arasında çok önemli farklar olduğunu; ikisinin bir olmadığını bilmek de gerekiyor.
Yokuş çıkmak kolay iş değil!. Ok gibi olmak ve durmaktan çok daha zor. Ok gibi olmak, durmak ‘hareketsizken’ nisbeten kolay ama hayat, hareketsizliği kabul etmiyor; hayat, hem doğru olmayı hem yokuş çıkmayı gerektiriyor.
Hayat mücadelesini, dosdoğru olup/durup (doğru yolda olarak) yokuş çıkabilenler kazanacak!. Doğru/düz yolda herkes yürür!. Önemli olan engebeli arazide yürümek. Bunun için de çoook çalışmak gerekiyor; madden ve ma'nen..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET