CENAZE

Cenaze, bizce kişinin bu dünya (hayat) yolculuğunun sona ermesi durumudur. Hayat, dünyaya geliş; ölüm gidiş; cenaze (merasimi) de bu gidişin (son) törenidir.

Hayat, kısaca geliş ve gidiştir. Gelişe doğum, gidişe ölüm diyoruz. Her gelişin gidişi mutlaka var; ama önemli olan, gelinen ve gidilen “yeri” bilmek.

Gelinen yeri bilmiyoruz, sadık haberden (vahiyden) duyuyoruz; gidilen yeri ise kendimiz belirliyoruz!.

Gideceği yeri bilmeden yolculuk yapan da yolcudur, gider; ama bu gidiş, en azından belirsizliğe gidiştir. Belirsizliğe gidişin belirlenmesi orada değil burada olur; yâni gideceğimiz yeri biz burada belirleyeceğimiz için, burada belirlemediğimiz yer, gidilen yerde belirlenmez; gittiğimiz yer, istemediğimiz, beğenmediğimiz bir yer olursa, o yeri orada değiştirme imkânımız olmaz.

Aslında herkes gideceğini biliyor, cenaze merasimlerine katılıyor ama, cenazelerden (ölümlerden) ibret alıp, kendine çeki-düzen vererek nereye gideceğini belirlemiyor.

“Ölüm, en büyük nasihattir.” (Hadis-i Şerif.) Ölüm varsa, ki var; bu kadar söze, bu kadar nasihata, va’za (vâize) ne gerek var? Ortada bu kadar söz, yazı, vâiz (hoca) varsa/dolaşıyorsa, demek ki ölümlerden (cenazelerden) yeterli nasihati/dersi alamıyoruz.

Yoksa, bir mûcize mi bekliyoruz?!.

“Yoksa onlar, Allah’ın ve meleklerin bulut gölgeleri içinden çıkıp gelmesini ve işlerini bitirmesini mi bekliyorlar? Oysa bütün işler, yalnızca Allah’a döndürülür.”

هَلْ يَنظُرُونَ إِلاَّ أَن يَأْتِيَهُمُ اللّهُ فِي ظُلَلٍ مِّنَ الْغَمَامِ وَالْمَلآئِكَةُ وَقُضِيَ الأَمْرُ وَإِلَى اللّهِ تُرْجَعُ الأمُورُ

(2/Bakara, 210.)

“Allah’ın ve meleklerin bulutların içinden  çıkıp gelmesi” size ne ifâde ediyor?!.

Bu bir tehdit mi? Sıradan bir soru mu?

Soru ise, kime soruluyor? 

Tehditse, kim tehdit ediliyor?

En azından âyetin bağlamı için 204 ilâ 210 arasına bibaksak iyi olur.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET