EBÛ CENDEL

Hudeybiye Barış Antlaşması’nda Kureyş delegasyonunda Süheyl b. Amr, Mikrez b. Hafs ve Huveytib b. Abdüluzzâ vardı.

Bu sürece nasıl gelindiğine ve Mekke’deki ahvâl = duruma dair kısa bir bilgi verelim.

Efendimiz, 1400-1500 ashabı ile Hendek Savaşından yaklaşık bir yıl sonra, silâhsız olarak, yanlarına da kurbanlıklarını alarak umre için yola çıkmışlardı. Kureyş, Onları Mekke’ye sokmadı. Heyetler gidip-geldi. Kureyş’in ilk heyeti, Büdeyl b. Verkâ başkanlığındaydı. İkinci heyete Mekke’deki Ehâbiş İttifâkının lideri/reisi Huleys b. Alkame başkanlık ediyordu. Bu arada Efendimiz de önce Hiraş b. Ümeyye’yi, sonra da Hz. Osman’ı Mekke’ye gönderdi. Huleys b. Alkame, Mekke liderlerine (= Dâr-un Nedve üyelerine) Efendimizin sırf umre için geldiğini, izin verilmesi gerektiğini söyledi ama Mekke liderleri (= Dâr-un Nedve üyeleri) : ‘hele sen bi otur şöyle, bu işlere karışma!’ demeye getirerek onu hafife aldılar; o da : ‘Huleys’in canını elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, ya Ona (Muhammed’e) izin verirsiniz ya da tüm Ehâbişi buraya toplarım!.’ dedi. Bu, ilk defa Mekke’de yaşayan ama Kureyşli olmayan insanların yönetime “baş kaldırması” anlamına geliyordu...

Kureyş’in Süheyl b. Amr, Mikrez b. Hafs ve Huveytib b. Abdüluzzâ’dan oluşan üçüncü heyeti gelmeden önce, Mekke’ye elçi olarak gönderilen Hz. Osman’ın öldürüldüğü haberi = şâyihâsı Müslümanlar arasında yayıldı.

Süheyl, bu haberin doğru olmadığını söyledi. Ve müzakerelere geçildi.

Herkese din seçme özgürlüğü tanınması.

Tarafların 10 yıl süreyle birbiriyle savaşmaması = 10 yıllık ateşkes.

Müslümanların bu yıl = şimdi değil, ancak gelecek yıl umre yapabilmesi = yapması. 

Medine’den Mekke’ye sığınacak insanlara izin verilmesi ama Mekke’den Medîne’ye sığınacaklara himâye verilmemesi.

Bu son madde, Hz. Ömer’i “çileden çıkarmış” ve Efendimize : Sen Allah’ın hak peygamberi değil misin?!!. dedirtmişti. Daha sonra Hz. Ömer, ilk defa kalbime şüphenin düşüğü yer, Hudeybiye idi; demiştir.

Müzakereler tamamlanıp, antlaşma yazıya geçirileceği sırada, Mekke’de hapis altında tutulan, Süheyl’in oğlu, Cendel b. Süheyl çıka-gelir. Süheyl, anlaşmaya işaret eder, bakalım, uyacak mısınız?, der. Efendimiz, “henüz yazı tamamlanmadı = imzalar atılmadı.” dediği hâlde Cendel (b. Süheyl), babasına = müşriklere teslim edilir.

Hudeybiye’de bulunan 1400-1500 Müslüman arasında, Ebû Cendel’in (= Cendel b. Süheyl’in) kardeşi Abdullah b. Süheyl de vardır. Abdullah b. Süheyl, Mekke’de Müslüman olan ilk insanlardandır.

Biraz “empati” yapın = Abdullah b. Süheyl’in yerine kendinizi koyun.

...

Mekke’deki Müslümanlar Medîne’ye giremeyince Mekke-Sûriye ticaret yolu üzerindeki Îs veya Sîfülbahr mevkiîne yerleşirler, Kureyş kervanlarını rahatsız etmeye başlarlar; Kureyş, Hudeybiye Anlaşması’nın ilgili maddesini tek taraflı olarak yürürlükten kaldırmak zorunda kalır. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET