AKILSIZLAR, DELİLER ve VELİLER
Akılsızlar :
A1) Aklını kullanmayanlar.
A2) Aklını kötüye kullananlar.
Akılsızların aklı vardır.
Bunlar, kendilerine verilen aklı kullanmadıkları için, onları başka akıllar kullanır; onların kendileri koyun gibi güdülürler.
Onlar, akıllarını kötüye kullandıkları için hep yanlış yaparlar ve ceza/bedel öderler. Akıllarını kötüye kullananlar söz ve yetki sahibi olursa, ortalıkta fitne ve fesat olağan hâle gelir.
Deliler :
D1) Kendilerine doğuştan akıl verilmeyenler.
D2) Kendilerine verilen aklı sonradan alınanlar.
Kendilerine doğuştan akıl verilmeyenlerin hiçbir sorumluluğu (= mükellefiyeti) yoktur; onlar şeklen insandır ama esasında insan olarak değil başka bir mahlûk/yaratık (?!) olarak yaratılmışlardır. Bu yaratıklara “mecnûn = cinlenmiş” deniyor. Cinlerin bir kısmı Müslüman; bunlar da doğuştan Müslüman.
Kendilerine verilen aklı sonradan alınanlar ise,
a) Aklını kötüye kullananlardan olabilir; bu, onlara bir ceza olabilir.
b) Aklına turbo takılanlardan, takviye yapılanlardan olabilir; biz onları anlayamadığımız için, onlara “deli” deriz.
Veliler :
V1) Kendilerine verilen aklı doğru, yerinde ve iyi niyetle kullananlar.
V2) Akıllarına takviye yapılanlar, turbo takılanlar.
a) Delilerin (b) kısmından olanlar.
b) Nev-i şahsına münhasır (= özgü) olanlar.
D ile V’nin (= Deliler ve Velilerin); D ile A’nın (= Deliler ve Akılsızların) ortak yönleri (= kesişme kümeleri) vardır ama V ile A’nın (= Veliler ile Akılsızların) hiçbir ortak yanı yoktur.
Yorumlar
Yorum Gönder