AKABE BİATLARI

Bu biatlar, tarihte I. ve II . Akabe biatları şeklinde geçer ama II.si, aslında bey’at-ül harb’tir. I.si, bitür görüşme, tanışma, anlaşma bey’atıdır. İkisi de Mekke’in 2 km yakınındaki Akabe mevkiînde 621 ilâ 622 yıllarında gerçekleşmiştir.

Efendimiz, ticaret için panayırlara, hac için Mekke’ye gelen kişilerle sürekli görüşüyordu; o zamanki adı Yesrib olan Medîne’lilerle de görüştü.

Yesrib’de uzun yıllar iç savaş yaşanmıştı, buna Buâs savaşları deniyordu. Yesrib’de, Mekke gibi “istikrarlı bir yönetim = bir devlet”! yoktu. Şehir, büyük ölçüde Yemen kökenli Evs ve Hazreç ile, Yahudi kökenli Kaynuka, Kureyza ve Nadiroğullarından oluşuyordu. Evs’i,  Benî Kurayza  ve Benî Nâdir; Hazreç’i de, Benî Kaynuka destekliyordu; şehirde “liderlik sorunu” vardı ve bu sorun bir türlü çözülmüyordu. Buâs savaşlarında kabilelerin liderleri karşılıklı olarak öldürülmüştü.

Şehir, ciddî bir arayış içindeydi.

İlk akabe biatına katılan Müslümanlardan, ‘hiçbir şeyi Allah’a eş koşmayacaklarına, hırsızlık ve zina yapmayacaklarına, çocuklarını öldürmeyeceklerine, birbirlerine iftira etmeyeceklerine ve emirlere uyacaklarına’ dair sözler alındı; buna ‘bey’at-ün nisâ’ dendi; Efendimiz İslâm’ı tebliğ için oraya/onlara Musab b. Umeyr’i gönderdi, görevlendirdi; bir yıl boyunca Yesrib’de İslâm tebliğ edildi ve ikinci yıl,  Efendimizle görüşmeye = Akabe’ye (II. Biata) Evs ve Hazreç’ten oluşan 75 Medineli geldi ve Efendimizi Medine’ye göç etmeye ve başlarına liderlik yapmaya çağırdılar. Bu bey’ate de “bey’at-ül harb” dendi. Bu bey’at = sözleşme, içerdeki ve dışardaki ortak düşmanlara karşı birlikte savaşma ve Yesrib’i = Medîne’yi ortak düşmana karşı savunma sözleşmesidir.

...

Medîne, Mekke gibi değildir; Medîne, ekilebilir tarım arazilerine ve bol hurma bahçelerine sahiptir. Mekke’de ticaret egemenken, Medîne’de ziraat egemendir. Ticaret, sınıflaşmayı doğurmuş; ziraat ise, nisbeten toplumu orta bir seviyede tutmuştur; bunun tek istisnâsı Medîne’deki Yahudi toplumudur, ticaret = pazar büyük ölçüde onların elindedir. 

Bu II. biata = bey’ata sadık kalan Efendimiz,  beraberindeki “çekirdek kadro” ile 622 yılında Medîne’ye hicret eder ve ilk iş olarak :

Muhacir ve Ensar arasındaki bağı güçlendirir. = Muâhât. 

Tüm Yesrib (= Medîne) halkı ile ortak bir antlaşma yapar.  = Medîne Sözleşmesi = Anayasası. 

Ticareti düzenler. Müslümanlara yeni bir pazar yeri açar, ticaretteki Yahudi tekelini kırar.

Hicret, İslâm tarihinde çook önemli bir dönüm noktasını oluşturur ve Hz. Ömer, hicreti takvime başlangıç yapar. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET