TAHIL KORİDORU

Merak etmeyin, bugünkü tahıl koridorundan bahsetmeyeceğim; 627’den sonra, Mekke’nin yaşadığı açlıktan (gıda sıkıntısından) bahsedeceğim.

Medîne İslâm Devleti, Suriye ve Yemen’e giden ticaret yollarını = îlafı tamamen kontrol altına alınca, Mekke’de ekonomik (ve siyasî) sıkıntı/lar baş göstermiş, ekmeklik buğday bile neredeyse bulunamaz hâle gelmişti; ‘yetecek kadar’! buğday Yemen’den temin edilebiliyordu. Yemen kralı/lideri Sümâme b. Üsâl El-Hanefî (ö. 633), umre için Mekke’ye giderken, Efendimizin bölgeye gönderdiği seriyye tarafından esir alınır ve Efendimizin huzuruna çıkarılır ve Mescid-i Nebevî’de bir direğe bağlanır. Efendimiz, her gün onun yanına uğrar, “fikrini sorar.”!. O : ‘Eğer beni öldürürsen haklı bir şekilde öldürmüş olursun; bağışlarsan iyiliğini göstermiş olursun; mal/fidye isteyerek serbest bırakırsan umduğuna erişirsin.’ der. (Bknz. DİB. İslâm Ansk. Sümâme b. Üsâl maddesi.). Sümâme sonunda serbest bırakılır ve Müslüman olur, Mekke’ye gider... Mekke liderlerine : ‘Allah’a yemin olsun ki Rasûlullah izin vermedikçe bundan böyle size bir gram buğday gelmeyecek.’ der. Mekke (oligarkı), Efendimize mektup yazar (= yalvarır!); “kavimin/mle erzakları arasına girme! = kavmin/mi aç bırakma!” derler. Efendimiz, Sümâme’ye buğday ticaretini kesmemesini söyler. Bu olay, Mekke halkının Efendimiz hakkındaki olumlu imajına çok önemli ve çok büyük bir katkı yapar. O sırada Mekke’de liderlik krizi de yaşanmaktadır; Mekke, üst üste askerî ve ticarî yenilgiler almaktadır. Bu hava, ileride (630’daki) Mekke’nin fethine olumlu bir şekilde yansıyacaktır. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET