İLMİN ÜSTÜNLÜĞÜ

İlim, kendi başına ele alındığında hiçbir üstünlüğü yoktur.

Şaşırmayın!.

İlim, insanı daha üstün bişeye götürmezse, ona ilim denmez, dense dense ‘bilgi’ denir.

İlim, insanı neye götürür?!. İlmin gayesi (= hedefi = amacı) nedir?!.

Hidâyettir; o (= ilim), insanı Allah’a götürür, götürmelidir.

Gaye (= hedef = amaç), gayeliden üstündür. İlim, araçtır; araç, amaca götürdüğünde anlamlı olur. Amaç, araçtan üstündür.

İlim dahil her şey, bizi Allah’a götüren araçlardır; bu araçların içinde en üstünü de ilimdir.

İlmi, bizâtihî amaç hâline getirmek de ilmi putlaştırmaktır.

İlim elde etmek için, ilmin altındaki her şey, araç hâline getirilebilir ama orada durulursa, bu sefer ilim de bir puta dönüşür, dönüştürülür.

Melekler, Elçiler, şeyhler-şıhlar, hacılar-hocalar da öyledir.

Müşrikler bile! bunun farkındadır; “onlar, putlarına taparken, bunlar bizi Allah’a yaklaştırsın = yakınlaştırsın diye tapıyoruz.” (39/3) diyorlardı.

Çağ, ilmi, pardon bilgiyi, putlaştıran bir çağ. 

Dikkatli olmalıyız, neyi-neden yaptığımızı (= hedefimizi, ana gayemizi hiçbir zaman) unutmamalıyız!.

“Unutursak, unutuluruz!.” = (... nesüllaha fe ensâhüm enfüsehüm...” (59/19.) İlim (ve sâlih amel), unutmamak için var/lar. İlim, kişinin ne yaptığını, niçin yaptığını bilmesidir; ilim, sırf bu yüzden, Allah hariç her şeyden üstündür. Elçilerin üstünlüğü de kendilerine verilen ilim ve (sâlih) amel (= örneklik = üsve-i hasene) sayesindedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET