BİL-KUVVE AKIL, BİL-FİİL AKIL

Bil-kuvve akıl, düşünme potansiyeli olan akıldır; bil-fiil akıl ise, eyleyen (= yapan) akıldır. Düşünce, iyi de olabilir kötü de. Düşünce, aklın bir fonksiyonudur. Kuvveden fiile çıkmayan akıl, hiçbir işe yaramaz  Söz söyleme (= konuşma) ve yazma, bil-kuvve aklın az da olsa bil-fiil olmasıdır; asıl bil-kuvve akıl, düşündüğü her şeyi yapan, yapabilen akıldır. Bil-fiil akıl, bil-kuvve aklı; bil-kuvve akıl da bil-fiil aklı besler; fiil, olumlu ise bil-kuvve akıl olumlu; fiil, olumsuz ise bil-kuvve akıl olumsuz beslenir. Bu, biraz da yumurta-tavuk hikâyesine benzer. Bu, Kant’taki ‘saf ve pratik aklı’ çağrışırsa da ikisi aynı şeye tekâbül etmez. 

Bil-kuvve akıl, herkeste vardır ve herkese eşit bir şekilde verilmiştir. İnsanlardaki aklı farklı kılan, o aklın (= bil-kuvve aklın) kullanımıdır.

Bil-kuvve aklını en mükemmel kullananlar, Peygamberler; en berbat, en kötü kullananlar ise şeytanlar = şeytanlaşmış insanlardır. Şeytan da akıl kullanmıştı; ‘ben ona (= Âdem’e) niye secde edeceğim = saygı göstereceğim; o topraktan, ben ateştenim.’, demişti. Allah, o şeytanı aklını mükemmel kullanan = tüm isimleri sayan = bilen Âdem’e secde etmeye = saygı duymaya davet etmişti.

Akıl, doğru kullanılmazsa = şeytan gibi kullanılırsa, şeytan gibi olunur, davranılır = şeytanlaşılır; doğru kullanılırsa, melekler o kişiye secde ederler = saygı duyarlar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET