SAYFİYE YERİ : TÂİF

Mekke’nin kodamanları Tâif’i sayfiye yeri olarak kullanıyordu; çoğunun orada yazlığı vardı; orası bağı-bahçesi bol, sulak, serin, yüksek ve yeşillik bir yerdi. Tâif, Mekke’ye en yakın şehirdi, iki şehir arası mesafe 70 km. Sâkif kabilesi Tâif’deki çoğunluğu oluşturuyordu ve bu kabilenin Mekke tüccarları ile ticarî ilişkileri de güçlüydü. Lât putuna tapıyorlardı.

Efendimiz, üç yıl süren ablukadan yeni kurtulmuş; amcası Ebû Talib ve eşi Hz. Hatice vefat etmişti, büyük bir hüzün yaşıyordu (= yıl 619’u gösteriyordu, bu yıla hüzün yılı denilmişti) ve bir çıkış/çâre arıyordu. Evlâtlığı Zeyd b. Hârise ile İslâm’ı tebliğ için Tâif’e gitti, yaklaşık 20 gün kaldı, ileri gelenler ile görüştü ama Onu kimse “umursamadı”!. Üstelik, ayak takımını Onun peşine salarak taşlattılar. Efendimiz, burada yaşadıklarını Uhud gününden daha beter/şiddetli olduğunu söylemiştir. (Buhârî, Bed-ül Halk :7. Müslim, Cihad, 111.)

Bir bahçeye sığındı ve Rabbine şöyle yalvardı :

“Allah’ım güçsüzlüğümü ve çaresizliğimi, insanların nazarında düştüğüm hor ve hakir durumumu ancak Sana arz ve şikayet ediyorum.

Ey merhametlilerin en merhametlisi! Sen zor ve sıkıntılı durumlarda olanların, zulüm altında zayıf düşürülmüş olanların Rabbisin. Benim de Rabbim ancak Sensin. Beni kimlerin eline bırakıyorsun? Sen beni; zalim bir düşman eline bırakmaz, onları benim üzerime hâkim kılmazsın.

Ey Rabbim! Benim üzerime çöken bu musibet ve eziyetler, eğer Senin bana karşı bir kızgınlığından ve öfkenden dolayı değil ise; çektiğim bunca sıkıntıya hiç aldırış etmem ve hepsine tahammül ederim. Yine de Senden bana gelecek bir sığınmaya çok ihtiyacım var; hem bu dünyada, hem de ahirette, Senin o karanlıkları aydınlığa çevirecek nuruna sığınıyorum.

Ey Rabbim! Sen, hoşnut oluncaya kadar Senden af diler, tövbe ve istiğfarda bulunurum. Biliyorum ki güç ve kuvvet ancak Sendedir.” 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET