DOĞUM = MEVLİD

Doğum günü/günleri, sadece (doğan ve hâlâ) aramızda yaşayan insanlar için mi kutlanır, yoksa aramızdan ayrılan (= ölen) insanlar için de kutlanır mı?!.

Doğum günü, her doğan insan için neden kutlanmaz?!.

Yaşayan insanların doğum günü kutlamaları şenlikli olur; pasta kesilir, tatlı yenir, mumlar üflenir, onlara ‘iyi ki doğdun!.’ denir.

Aramızdan ayrılanların doğum günü ise üzüntüyle hatırlanır, onlar da keşke aramızda olsalardı denir.

Her insanın doğum günü kutlanmaz; çünkü her insan hatırlanmaz. 

Çok eşimiz-dostumuz, arkadaşımız varsa, her birine de doğum günü kutlaması yapıyorsak, onlar da bize yapıyorlarsa, her gün, yeni bir doğum günü kutlamasındayız demektir. Bugün şunun doğum günü, bugün bunun doğum günü, bugün onun doğum günü... 

O, benim için özel. Onun doğum gününde ben de özel olmalıyım. (= Özel görünmeli, özel davranmalıyım!.)

Doğum günü kutlamaları bir hatırlamadır, hatırlanmadır; unutulan, hatırlanır.

Hayatımızda çook özel yeri olan biri, hiç unutulmaz, hep hatırlanır. Biz, bizce özel birini(n doğumunu, varlığını!) senede bir gün veya bir hafta hatırlıyorsak; bu, bizde onu ne kadar özel kılar?!.

Senede bir gün veya yılda bir hafta yapılan bu hatırlamalar ve kutlamalar (= belirli günler ve haftalar), bence, iş olsun, torba dolsun hesabı yapmaktan öte bir işe yaramıyor.

Uyanık olalım!, popüler kültür, hayatımızda çook özel yeri olan insanları, diğer insanlarla aynı potaya sokarak rutinleştiriyor = sıradanlaştırıyor ve teslim alıyor. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET