İLK MUHALEFET

Efendimizin vefâtı ile hilâfet (= halîfe seçimi) bir “mesele” olmuştu. Ensar, halîfe bizden olsun demiş; Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer ‘halîfe Kureyş’tendir.’ diye buna itiraz etmişlerdi. Bu tartışma, Efendimiz daha ebedî istirahatgâhına tevdî edilmeden (= defnedilmeden) başlamıştı. Ehl-i Beyt (= Hz. Ali, Hz. Fatıma) ve amca Abbas, Efendimizi defin işlemleri ile meşguldü. 

Hz. Ebû Bekir’in halîfe seçilmesi (= Ona biat edilmesi) Hz. Ali’ye danışılmadan (= Onunla istişâre edilmeden) olmuştu.

Hz. Ali, altı ay, Hz. Ebû Bekir’e biat etmedi; Hz. Fatımâ, ölünceye kadar Hz. Ebû Bekir ile konuşmadı. (Hz. Fatımâ, Efendimizin vefâtından altı ay sonra vefât etmiştir. Hz. Ali de altı ay sonra Hz. Ebû Bekir’e biat etmiştir.)

Hz. Ali’nin bu biatı, Ebû Süfyan’ı kızdırmıştır; Ebû Süfyan tülekâdandır; tülekâ, Mekke’nin Fethi ile Müslüman olanlara denir.

Hz. Ali ile Ebû Süfyan arasında geçen konuşmayı aktarıyorum.

“Nasıl oluyor da emirlik (= halîfelik) bizde değil de Kureyş’in en zayıf kolunda, Teymoğullarında) oluyor?!. (Hz. Ebû Bekir, Kureyş’in Teymoğulları kolundandır.) İstersen, Medîne’yi Ebû Bekir’e karşı atlar ve adamlarla (= savaşçılarla, isyancılarla!) doldururum. 

Hz. Ali : Senin niyetin fitne çıkarmak, İslâm’ın kötülüğünü istemek, senin fikirlerine ihtiyacım yok.” (Taberî, Tarih-ul Ümem ve-l Mülk, c. III, 202-203.)

Ebû Süfyan’ın bu tavrı (= muhalefeti), oğlu Muaviye’ye intikal eder (miras kalır) ve Muaviye, Hz. Ali ile Sıffin’de; onun oğlu Yezid de Hz. Hüseyin ile Kerbelâ’da “hesaplaşır.”!.

Bu hesap, (daha sonra da) Emevîlere ve Abbâsîlere taşınır. Emevîler, Ümeyyeoğulları; Abbâsîler, Abbasoğulları (İbn Abbas).

...

Her insanın kendi içinde de muhalefet var. İyi insanlara muhalefet eden fücur (şeytan); kötü insanlara muhalefet eden de taqvâdır. “fe elhemehâ fücûrehâ ve taqvâhâ.” (91/8.)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET