STRATEJİ

Strateji : Bir hedefe (amaca) ulaşmak için yapılan plan ve o plana göre izlenen yol, yöntem. Belli bir hedefe (amaca, gayeye) ulaşmak için belli bir yol takip edilir; takip edilen bu yolun izlenmesine stratejiyi denir.

Kur'ân’ın (= İslâm’ın) da bir stratejisi vardır; O, önce insanları doğru yola girmeye, sonra da sapmadan bu yolu (= sırat-ı müstekîm) yürümeye ve hedefe varmaya sevk eder. Kur'ân, bu stratejik bilinçle okunursa, bütünlüklü, etkili ve anlaşılır bir okuma yapılmış olur.

İslâm’ın her dönemdeki (çağdaki) stratejisini Allah belirler, Allah’ın Elçileri de ümmetleri ile onu uygularlar. Hz. Âdem döneminin stratejisi ile Hz. İbrâhim, Hz. Mûsâ, Hz. İsâ ve Hz. Muhammed (ve bu) döneminin stratejileri %100 aynı olmayabilir ama tüm stratejilerin hedefleri aynıdır. Hedef, her çağda yaşayan insanların dünya-âhiret mutluluğu = her insanın Allah’a kulluğudur. Stratejinin alt uygulamaları (= taktik ve planları) dönemseldir, bu stratejilerin hedef(ler)i ise evrenseldir. 

SWOT = GZFT

Kısaltmaların ilki İngilizce, ikincisi Türkçe. Güçlü ve Zayıf Yönler, Fırsatlar ve Tehditler demek. Bu analiz, İşletme (= Şirket) Yönetimi için yapılması gereken, uygulanan/uygulanacak stratejinin bir parçası. İlk iki durum, şirketin iç yapısı, üç ve dördüncü ise şirketin dış yapısı ile alâkalı. Şirketin hedefi (gayesi, amacı) kâr (ve rekâbet) etmek.

Bunu dine uyguladığımızda, dinin her toplumdaki iç yapısı (algısı, gücü) da dış (çevresel yapısı, şartları) yapısı da aynı olmaz. = Her toplumun din ile ilişkileri farklı farklı olur ama dinin hedefi (gayesi, amacı) aynıdır; toplumu madden ve mâ’nen düze çıkarmak = toplumda yaşayan insanları Allah’a kul etmek.

Mîlâdî 610’daki Arap toplumunun toplumsal şartları ve insan gücü (bilgi birikimi, örgütlenme, vs.) ile çevre şartları (coğrafya, siyasî yapı/rekâbet, kültür, vs.), bugünkü gibi değildi. Efendimiz o gün, o günün şartlarına uygun bir strateji izledi; biz de bugünkü şartlara uygun bir strateji izleyerek, insanları dinle buluşturup “mutlu”! edebiliriz. Bunun için uygulayacağımız stratejide, kişisel çıkarı (kârı) değil, diğer tüm insanların mutluluğunu (= Allah Rızâsını) hedeflemeliyiz ve bunun için her türlü zorluğu göze almalıyız; bizim “kârımız = ücretimiz” burada değil, öte dünyada verilecektir.!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET