DÜRTÜ

Kişiyi bişeyi yapmaya sevk eden güçlü içsel arzu, sâik, içsel güdü/içtepi, içerden/insanın içinden gelen kışkırtma/kışkırtı; bu güdüye/içtepiye/isteğe verilen isim, örtmekten örtü gibi dürtmekten dürtü; Arapçası nezğ.

Dürtünün doğal/normal olanı da var, anormal olanı da; anormal olanı, anormal olan şeytandan, onu anormal olan şeytan dürtüyor. Dürtünün normal olanı ise acıkınca acıktığımızı, yorulunca yorulduğumuzu hissetmemiz; anormal olanı da, çook yememiz, çook uyumamız, ihtiyacımız olmadığı hâlde çalmamız (kleptomani), yalan söylememiz (mitomani) böbürlenmemiz/büyüklenmemiz (kendimizi dev aynasında görmemiz)... Anormal olan dürtülerimizi şeytana atfederiz, bu dürtüler bizi esir alırsa şeytanlaşırız (şeytan oluruz). Şeytan olmamak (şeytanlaşmamak) için kişi önce bu dürtülerin kötü olduğunu fark etmeli, sonra da onlara karşı koyabilmeli.

Kitâb, bu karşı koyuşun başarı ile sonuçlanması için, Rabbi hatırlamayı ve Rabbe sığınmayı öneriyor. “Eğer şeytan, bir dürtüş ile seni dürtecek olursa hemen Allah’a sığın. O, her şeyi duyandır, her şeyi bilendir.”

وَإِمَّا يَنزَغَنَّكَ مِنَ الشَّيْطَانِ نَزْغٌ فَاسْتَعِذْ بِاللَّهِ إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ

41/Fussilet, 36.)

Şeytan, insanı içerden dürter (insana kötülük telkin eder), dışardan dürten şeytanlar da vardır; her içerden dürtüş şeytanî olmadığı gibi her dışardan dürtüş de şeytanî değildir.

Biri, size elinde olmayarak çarpsa (itse, dürtse) ve düşürse, bu çarpmaya (itmeye/dürtmeye) şeytan çarpması (dürtmesi) demezsiniz ama bu işi kötü niyetle ve maksatlı yapsa, ona kötü gözle (şeytana bakarmış gibi) bakarsınız, değil mi? Aynı bakışı içsel dürtülerimize de yapabilsek, şeytanımızı çok daha kolay tanırız ve onun nezğleri bizde uyanınca Rabbimize sığınır ve ondan korunuruz.

Sığınmanın (korunmanın) bir başka formülü de “Eûzu-Besmele”dir; “Eûzu-Besmele” kişide ‘farkındalık şuuru’ uyandırır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET