TARİH OKUMAK

Tarih, ders/ibret almak için okunur; “bilgilenmek, çok şey bildiğini göstermek ve taraf tutmak” için değil.

Hele bir Müslümanın tarih (özelde İslâm Tarihi) okuması, ders çıkarmaya yönelik olmalıdır; orada yaşananları (olaylarda rol alan kişileri) eleştirmek ve yermek için değil.

Herkes, kendi yaşadığı hayattan mes’üldür, sorumludur; “ve lâ tezirû vâziratün vizra uhrâ. = kimse kimsenin yükünü çekmez.”

Bu ümmet, asırlardır tarihin yükünü çekiyor ve bu yükün altında eziliyor.

(Neyi kastettiğimi anlamayanlar, Ehl-i Sünnet-Şiâ çatışmasına ve mezhepleşmelerin siyasî/ideolojik yanına bakabilir.)

Dinde sorumluluk bireyseldir/kişiseldir. Elçiler bile evlâtlarından (ve ümmetlerinden) sorumlu değillerdir, sadece görevlerini (misyonlarını) yapıp-yapmadıklarından sorumludurlar.

Tarih okurken bu durumu göz önünde bulundurmalı; “anakronik” davranmamalı, dünün sorunlarından ders/ibret almalı ama o sorunları bugüne temcit pilavı gibi ısıtıp-ısıtıp getirmemeliyiz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET