KENDİNİ TANIMA

Buna kendini bilme de diyebilirsiniz; gerçi bilme ile tanıma arasında fark var ama Türkçe’de biz ikisini neredeyse müteradif kıllanıyoruz; Arapça’da bilme, alime; tanıma, arefe.

“men arefe nefsehû fekad arefe Rabbehû. Kendini bilen (tanıyan), Rabbini bilir (tanır).” hadis-i şerifi üzerine çok düşünmüşümdür. 

Kişinin kendini bilmesi kendi üzerine düşünmesidir; şeyleri bilmesi de şeyler üzerine düşünmesi. İlki (arefe’den) irfan; ikincisi (alime’den) ilim.

İnsan kendi üzerinde nasıl düşünür de kendini bilir? 

Önce “ben kimim?” sorusunu sorar. Bu soru, kişiyi hem felsefe hem tıp hem de dinle tanıştırır.

Bedenini tanır; ne yiyip-içeceğini, ne kadar uyuyacağını, nasıl bir yerde yaşayacağını, hangi hormonların ne zaman, ne salgıladığını ve bu salgıların ne tür bir duygulanıma yol açtığını öğrenir... bedenini atıl/hareketsiz bırakmaz; sözgelimi düzenli egzersiz/yürüyüş yapar...

Neler beni heyecanlandırıyor, neler sinirlendiriyor, neler üzüyor, neler duygulandırıyor, neler sevindiriyor? vs...

Karar verirken beni ne/ler motive ediyor, en çok ve en az ne istiyorum, neler beni cezbediyor?...

Bu “şeyler”! beni yönetirken, ben onları yönetemem mi?!. 

Bunun için kişinin “içe bakış” yapması/yöneltmesi, duygu ve düşünceleri ile kendisi arasına mesafe koyması gerekir. Nasıl dış dünyadaki şeylere bakıyoruz; içimizde olup-bitenlere de “ara ara” bakmamız, kendimizi tartmamız/değerlendirmeye tâbî tutmamız lâzım; buna dinde nefis muhasebesi, kültürde özeleştiri deniyor.

Hz. Ali Efendimizin başını yastığa koyunca kendi kendine sorduğu “Bugün Allah için ne yaptın?” sorusu, ileri düzeyde sorulan böyle bir soru. Bu soruyu nefsini (kendini) tanımayan soramaz.

Kendini tanımak dünyanın en zor işidir. İnsan, bedenini tanısa, duyguları var; duygularını tanısa sezgileri var; ... hayalleri var, aklı var, ruhu var. Bu işi başaran, büyük oranda Rabbini de tanır; ama ben buradaki Rabbi Zât olarak değil Sıfat ve Ef’al olarak okuyor ve bu tanımayı Rabbin yarattığı mahlukâtlara (bitki, hayavân, insan, melek vs.) teşmil ediyorum. Rabbi “tanısak”, Rabbe olan saygımızda ciddî bir azalma olur.

Daha ileri şeyler söyleyemeyeceğim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET