ÖLÜM ve YAŞAM

Ölümüne Yaşamak.

Ölerek Yaşamak ya da Ölünce Yaşamak!.

Yaşayan Ölüler ya da Ölü Yaşamlar.

Yaşamak için Ölmek!.

Ölmek için yaşamak. 

...

Ölümden daha acı bişey var mı? Tüm acılar ölümden daha düşük değil mi? Acılar ne kadar acı olsa da yaşamak değil mi? İnsanı, yaşamaktan ayıran ölüm değil mi?

Esas/asıl yaşamak, “yaşamak için ölmek” değil mi?

Bu soruların cevabı, ölümü algılayışımıza bağlı.

Madem herkes ölecek, ölümden kaçış yok, “ölümüne yaşamak” değil, “ölünce yaşamak ya da ölerek yaşamak” diye bişey olmalı!.

“Ölünce ölmek ya da ölmek için yaşamak” da benzer bişey. Ölünce ölen = ölünce artık yaşamayan birinin çektiği tüm acılar zarar da, yaşadığı tüm mutluluklar kâr mı; kârsa, “ölmüş biadam” o kârı nasıl kullanacak?!.

Oysa, ölünce yaşayan (yaşayacağını düşünen), yaşamak için ölen biadamın burada çektiği acılar, yaşamak içinse, asıl kâr eden adam, o adam değil midir?!.

Yeniden dirilme ve yaşama, böyle düşünen ve yaşayanlar için olmalı!. Dirileceğini düşünerek yaşayan adamların çektiği acılar, acı değil, mutlu sonuçlar vermeli; öleceğini düşünerek yaşayan adamların yaşadığı mutluluklar da acı sonuçlar vermeli!.

Ölünce herkes dirilecek ama herkes “yaşa(ya)mayacak!.” Burada “yaşayanlar”, orada yaşamayı değil, ölümü = ölmeyi dört gözle bekleyecek, özleyecek ama öl(e)meyecek!.

“Yaşamak, yaşayacağını (dirileceğini) bilerek ölmektir.”

Ben böyle düşünüyorum. Ölümüne yaşayanlar, bikez daha düşünsün istedim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET