NAMAZ

Namaz, Farsça; Arapçası, Salât. 
“... inne’s salâte tenhâ anil fahşâi vel münker... muhakkak namaz (salât), fahşâdan ve münkerden alıkoyar...” (29/Ankebut, 45.)
Fahşâ, ahlâken çook çirkin söz ve davranış; münker, dinen uygun görülmeyen söz ve davranıştır. Bunların ilkini yapana, cinsiyet ayrımı olmaksızın fâhişe; ikincisini yapana, münkir = inkâr eden denir.
Her namaz kılan, elbette sütten çıkmış ak kaşık değildir; herkesin bir sürü günahı vardır ama namaz, insandaki bu günahları günden güne azaltır; azaltmıyorsa 29/Ankebut, 45’in bizde bir etkisi olmaz; aksine 107/Mâûn 4’e “fe veylün lil musallîn = yazıklar olsun o namaz kılanlara” muhatap oluyoruz.
Namaz aralarında, namaz dışı zamanlarda her türlü rezilliği yapıp, namazda hiçbir şey yapmamış gibi, pişman olmadan Rabbin Huzur’una çıkanlar, ibâdet etmiyor, sadece bir âdeti yerine getiriyorlar demektir.
Namaz, hayattaki yapıp-etmelerimizin Rabbe arzıdır. Her namazda “biraz daha temiz” Huzur’a çıkarsak, o namaz, Allah-u A'lem, Rabbimizin makbul bulacağı bir namaz olur; daha da kirlenmiş olarak Huzur’a çıkarsak, o namaz “yüzümüze çarpılır”; o namazla “yüzsüzlük” yapmış oluruz.
Namaz, “dinî bir oyuncak”! değildir; bizi arındıran en önemli ibâdettir. Rabbimizin bizim ibâdetimize ihtiyacı yoktur; bizim ibâdete = Rabbimize ihtiyacımız vardır. Biz Rabbimizden ibâdetle yardım isteriz; “...veste’înû bis’sabri ves’salât... = sabır ve namazla yardım isteyin...” (istiânede bulunun. 2/45.), “iyyâKe na’budu ve iyyaKe neste’în.” (1/5.)
Namazı (hayatı) ciddîye alalım; namazı, hayat; hayatı, namaz kılalım inşallah.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET