CEMAAT/LER

Değerden bağımsız anlamıyla cemaat, topluluk, yığın, kitle; cemiyet de toplum demektir.

Cemaati bir araya getiren şey, aynı düşünce ve değer ortaklığıdır. Camii cemaatini “namaz” ve camii bir araya getirir; camii, yeri; namaz, değeri ifâde eder; namazdaki değerin farkında olmayan topluluk, cemaat oluşturamaz, topluluk (kitle) olarak kalır; camii ile cemaat (namaz) esasında birbirinden ayrılamaz.

Türkiye’de camiiler Diyanet’in kontrolünde olduğu için cemaatlerin değildir ama yurt dışında camiiler, cemaatlere tahsislidir. Neden? Aynı düşünce/fikir/görüş etrafında toplanan insanlar görüşlerini İslâm’la “özdeş” gördükleri ve camiinin de İslâm’ın bir şiarı olduğunu kabul ettikleri için, bu böyledir.

Bu insanları bir araya getiren, İslâm’ın o yorumudur. O yorum, başlangıçta birinin yorumu idi, onun yorumunu benimseyenler bir araya gelince bir cemaat oluştururlar ve kendilerini ya o kişinin adı ile ya da görüşleri ile adlandırlar. Süleymancılar, Nurcular, Fethullahçılar, Erbakancılar, Bayramîler, Mevlevîler, Şazelîler, Menzilciler, İskender Paşacılar, Kadirîler, Geylânîler, Halvetîler, Kıbrısîler, vb...

Seküler cemaatler : Feministler, Komünistler, Marksistler, Faşistler, Liberaller, Demokraklar, vb...

Cemaatleşme, bir süreç işidir. Cemaat kurucuları, bir cemaat kurmak için ortaya çıkmazlar; onların takipçileri sonradan cemaatleşir, bir cemaat oluştururlar. Bu süreç genelde şöyle işler : Belli kişilerin görüşleri insanlar arasında paylaşılır, adları sıkça anılır, ölmüşlerse hayırla yâd edilir, örnek gösterilir; adlarına dernekler-vakıflar kurulur, okula, camiiye adları verilir ve insanlar oralara gider-gelirler; buralara gidip-gelen kişiler bilinçli ya da bilinçsiz kendilerini o düşünceye, o topluluğa ait hissetmeye, en iyi, en doğru düşüncenin o/bu düşünce olduğunu kabul etmeye başlarlar ve kendi aralarında dayanışırlar...

Bugün kendilerini bir cemaat olarak görmeyenler, sadece belli isimleri öne çıkarmayı ve onların görüşlerini paylaşmayı sürdürürlerse yarın bir cemaat hâline gelmeleri mukadderdir.

İşte size cemaat.

Cemaat, rahmettir; toplumsal denetim sağlar ama cemaatçilik zahmettir, diğer cemaatlere “yan gözle bakmaya”! neden olur.

Dinî olsun, seküler olsun cemaatler arası ilişkiler doğal yollarla açık tutulmalıdır ki, insanlara mukayese imkânı sağlanabilsin ve insanlar/insanlık bölünmesin; cemaatçilik (hizipçilik) yapılarak bu mukayese ve diyalog kanalları tıkanmasın.

Hiç bir cemaate ön yargı ile bakılmamalıdır; böyle bir durum hele hele kendini bilen, dininden emin olan hiçbir Müslüman’a yakışmaz.

Cemaatler de yapıcı eleştiriye açık olmalıdır; yapıcı eleştiriye kapalılık, tutuculuk, taassup ve camaatçiliktir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET