DUALİTE ve İNSAN BÜTÜNLÜĞÜ

Dualite : İkilik. Pluralite : Çokluk.

Dualite/İkilik : Ruh-Beden. Madde-Mâ’nâ. Dünya-Âhiret. Söz/Lafız-Mâ’nâ...

Çokluk : Her şey. 

Ruhla bedeni “ayırdığımızda, ayrıştırdığımızda”, bunların (bu ikisinin) bütünlüğünü bizler (= yaratılmış hiçbir güç) sağlayamaz.

Esasında bunlar ayrışmaz varlıklardır; yaşam = hayat, bunların ayrışmaz bütünlüğüdür.

Bunlar burada muvakkat (geçici) olarak bitişiyor ve ayrışıyorlar. Bu geçicilikte = geçici hayatta, bu bütünlüğe herkes kendi “yazılımını” yüklüyor.

Bir bilgisayarda donanım (beden) olur da yazılım (ruh) olmayınca, o bilgisayar nasıl çalışmazsa; insanda da ruh bedenden ayrılınca insan da çalışmaz = yaşamaz, yaşamıyor. Geçici ayrılıktan (ölümden) sonra, bu iki unsur tekrar birleşecek; ruhumuza (amel defterlerimize) yüklediğimiz yazılımla bu iki unsur tekrar “birleşecek, insan bütünlüğü bozulmayacak, fert kaybolmayacak”, yüklediğimiz yazılımlara göre o fert = o yapı = o bütünlük tekrar çalışmaya başlayacak.

Kimi yazılımlar cennetteki bütünlükle; kimi yazılımlar da cehennemdeki bütünlükle entegre/uyumlu çalışacak = yaşayacak.

İnsan, bütünlüğünü kendi tamamlar; daha doğrusu insan, kendisine verilen potansiyel ve çalışır “parçaları” kendi bütünler.

Nelerdir bu “parçalar”?

Arzu. Duyu. Duygu. Tehayyül (Hayal). Sezgi. Akıl ve İman.

Arzu, sadece bedeni (mideyi) ve duyuyu (maddî tadı/zevki) beslerse, çok fazla öteye gidemez; hayvan düzeyinde, hayalin başladığı noktada kalır.

Arzu, duyguya sıçrarsa, kişide ahlâk (iyi-kötü duygusu) oluşmaya başlar; hayale ulaşırsa, önü açılır ve akılla tanışır.

Akıl, doğru ve sağlam (aşağıdan yukarı destekli) çalışır ve kendini sınırlamazsa, imana (= Allah’a) ulaşır.

İmana (= Allah’a) ulaşmayan insan, kendi bütünlüğünü kuramaz, parçalı (= bozuk ve eksik), ‘tam insan’ olamadan yaşar.

Duyguda ve akılda “belli bir yoğunluk”, kalpte “belli bir sıcaklık” oluşmadan, iman oluşmaz. Bu “yoğunluğu ve sıcaklığı” yaşamayanların imanı, taklittir = taklidî imandır; taklidî imandan “sağlam, sahih ve salih amel” çıkmaz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET