İSTİKBÂR

Kibir. Büyüklenme. 

İkili (ve çoklu) ilişkilere en büyük darbeyi vuran “özellik”.

Bişey “olunca”, bişeye “sahip olunca” ortaya çıkan “şeytanî kimlik”!

Şeytan da büyüklenmiş = “ebâ vestekbera ve kâfirlerden olmuştu.” (2/Bakara, 34.)

İstikbar (kibir) ile kâfirlik (inkâr = nankörlük) arasında sıkı bir bağ var.

Nasıl?

Müstekbire her şeyini veren BİR’İ var ama o, VEREN’İ unutuyor, neyi varsa “benim” diyor, bu yüzden kibirleniyor, VEREN’E kafa tutuyor, O’nu dinlemiyor.

Bu durumun bize yansıması nasıl oluyor!

Elimiz ayağımız “ekmek tutmaya” başlayınca, üç-beş kuruş para kazanmaya başlayınca, ana-baba olunca, ana-babamıza (büyüklerimize) kafa tutmaya başlıyoruz.

Bişey olunca, az-çok bişey bilmeye başlayınca, kendimizi kendimize yeter görüyoruz = sanıyoruz, önceden bişey olanları (büyüklerimizi) artık beğenmiyoruz; “bizi hâlâ sizler mi yönlendireceksiniz, artık bize akıl vermeyi bırakın!.” diyoruz.

Ne olursak olalım, hâlâ “bişey olmadığımızı = hâlâ fakir olduğumuzu”, birbirimize ihtiyacımızın olduğunu bilmiyoruz.

“Ey İnsanlar! (ne olursanız olun, hâlâ), fakirsiniz, Allah’a muhtaçsınız; Allah ise (hep) zengindir, O’dur (tam) övgüye (hamde) lâyık olan.” (35/Fatır, 15.)

Fakirliğimizi, başımıza “olumsuz bişey” (hastalık, darlık vb.) gelince fark ediyoruz; normal zamanlarımızda “büyüklerimizi = birbirimizi” tanımıyor, dinlemiyoruz.

Çoğu zaman bayramlarda bile! “büyüklük gösterisi” yapıyor, bizden büyüklere “biz de büyüdük!” diyoruz.

Asıl insan, “büyüdükçe küçülen”! insandır.

Kulluk, BÜYÜK karşısındaki küçüklüktür. 

Bir insan, dünyaya sahip olsa (dünya kadar bilgisi olsa) hâlâ küçüktür. Dünya, kâinatla mukayese edildiğinde bir hiçtir.

ALLAH-U EKBER = EN BÜYÜK, TEK BÜYÜK ALLAH’tır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET