BİLGİ

Bişey hakkında bilgimiz varsa, o şey bizim için vardır. Elimdekinin telefon olduğunu ve ne işe yaradığını bilmesem, ‘benim için’! telefon var mıdır? Yoktur.

Mogadişu’nun ücra bir köyündeki biadam için, akıllı telefon nedir, o adama akıllı telefon hediye etsek, o adamda ve o ülkede (dışsal = telekominikasyon ve içsel = telefon bilgisi) “alt-yapısı” yoksa, bunun bianlamı olabilir mi? (Niye Mogadişu? Burada çook Somalili var, belki ondan; zihin, derinden bişeyler çıkarıyor; hiçbir art niyet/kasıt yok.) Bianlamı varsa bile bu, biişe yarar mı?

Var olan şey (varlık), biişe yarayan şeydir; biişe yaraması için var edilir; oyun oynamak için değil.

(Telefonlarla, bilgisayarlara oyun oynayanlara duyurulur.)

Buradan, ‘bilmediğimiz şeylerin varlığının bianlamı olmaz.’ anlamı çıkar mı?

Çıkar da, bilgi de bir oyun olarak görülürse bu anlam biişe yaramaz.

Bilgi, bilinenin hakkını vermedir. Rabbimizi “tam” bilemediğimiz için (!) O’nun hakkını “tam” veremiyoruz = “ve mâ kaderullahe haqqa kadrihî...” (39/Zümer, 67.)

Masayı biliyorsak, üzerinde yemek yer, ders çalışırız; telefonu biliyorsak, onunla konuşur, mesajlaşırız; ... Kitâb’ı biliyorsak, okuruz, okuyunca bilgilenir, o bilgilerle amel ederiz = o bilgileri kullanırız...

Bişeyi bilip de kullanmamak, ya zihin konforudur ya da yüktür. Bilgiyi zihin konforu olarak kullananlar, o bilgiyi kendileri kullanmaz, beden konforları için satarlar (para kazanırlar); bilginin yük olması da, o bilgiyle amel etmeme, o bilgiyi tebliğ etmemedir.

Dini bilme = dinle amel etmedir. Bilme, amel etmenin = yapmanın (kullanmanın), rahat etmenin aracıdır.

Bilgi, teknolojiye dönüşerek maddî rahatlığı; amele dönüşerek ma’nevi rahatlığı sağlar; bilgide bu dönüşümler yoksa, o bilgi kişide yüke dönüşür.

...

Rabbimiz Vardır ama O’nu bilemiyoruz; O’nu neden ve niye bilemediğimize! buradan bakabiliriz. Bilseydik, O’nu da “kullanırdık.”!.

Sadece O, bilemediğimiz için “yok” değil, var.

Yukarda, ‘bilmediğimiz şeylerin varlığının bianlamı yok demiştin/demiştim.’, sözün(m)de bir çelişki yok mu? diyebilirsiniz. 

Yok.

Allah bilgisinin (Allah’ın Kendisinin değil) bizde bianlamı varsa!, O’nun her dediğini = söylediğini yapmamız gerekiyor; yapmıyorsak bizdeki o bilginin (varlığının) biönemi yok, (o bilgi ha vaaar ha yok)!. Yâni ‘Allah bilgisi’ (dikkat Kendisi değil) biişe yaramalı; yaramıyorsa, o bilgi de bize “yüktür.”! ve Allah’ın (= Allah bilgisinin)! üzerimizde bir etkisi yoktur.

Tekrar hatırlatıyorum, Allah’ın Kendisi ile Allah’ın Bilgisi, hatta İsmi/İsimleri “bir ve aynı” değil.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET