ÖZ/ET OLARAK SİYASET FELSEFESİ

Siyaset, bireyin sosyal (toplumsal) hayatını yönetmek içindir; siyaseti, ekonomi (iktisat) açık bir şekilde; din de gizli bir şekilde etkiler, hatta belirler.

Bireysel hayata (bireyin hayatına) siyasetin açık ve doğrudan bir müdahalesi yoktur; gizli ve dolaylı müdahaleyi ise herkes fark/hiss edemez. Modern siyaset felsefesinde din, bu alana “gizlenmiş/hapsedilmiştir.”!.

Birey, devleti (= her hangi bir toplumsal/siyasal otoriteyi) kabul etmezse, buna Proudhoncu anlamda anarşizm denir. Bunun tam zıttında/karşısında da yoğun/baskın/baskıcı devlet kontrolü = marksizm vardır. Arada, anarşizme yakın duran liberalizm; devlete yakın duran sosyal demokrasi = sosyal devlet modelleri; tam ortada da flu duran demokrasi vardır.

İslâmî bir devlet modelinde ise, nihaî otorite Allah ve Rasulü (= Kitâb ve Sünnet), Ul-ul Emr (fukaha ve ümerâ) ve örftür. Örfün, fukaha ve ümerânın görüşlerinin (koyduğu yasaların = içtihatların) Kitâb ve Sünnete uygunluğu esastır.

İslâmî bir devlette, Müslümanlar gönülden Allah ve Rasulüne teslim olmazlarsa, o toplumda düzen sağlanamaz. Gönül, imana; teslimiyet, İslâm’a; gayrimüslimlerin hukuku, zarar vermeme = zulmetmeme esasına dayanır; gayrimüslümler, kendi aralarında kendi hukuklarını uygularlar; toplum = devlet söz konusu olduğunda, ya fiilen ya da mâlen gerekli katkıyı yaparlar; fiilen katkıyı reddederlerse mâlî katkı payını artırırlar (cizye); müesses nizama (devlete) isyan ederlerse de, kendileri ile savaşılır.

İdealde, burada, mükemmel bir nizam kurmaya kalksak/çalışsak da fiilen bu ideal nizam/düzen mükemmel ve tam bir şekilde yürümez, yürümemiştir.

İdeal düzen, ötede kurulacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET