İÇİN

İçmekten emir olan için değil bu için, amaç bildiren için. Arapça bu içini tek harf ile karşılar : “li”. Li, harf-i tarifli isimlerden önce “lil = lillah”; harf-i tarif almayan isimlerden önce “li = liebî/babam için, livatan/vatan için”; zamirlerden önce “le” = lehû, lenâ, lehümâ vb.” şeklinde kullanılır; isimlerle kullanım o ismin adına ve tahsis bildirir. Yapılanın o şey ya da o isim İÇİN yapıldığını; o şeyin yapılışının nihâî/son amacını, o şeyin yapılış gayesini ifâde eder.

Her bişey, bişey için yapılır. Ev, oturmak, içinde istirahat etmek/dinlenmek İÇİN yapılır; kitaplar okunmak İÇİN yazılır; çalışmak, bişeyler elde etmek İÇİN’dir; hayat yaşamak İÇİN’dir, bak bu tam bir totoloji oldu, hayat zaten yaşamaktır, yaşamak (=hayat) ne İÇİN’dir?, önemli olan budur; aslında en önemli İÇİN (= NİÇİN) de budur.

Din, her şeyi Allah İÇİN = LİLLAH yapın!, diyor.

Evi de, okumayı da, çalışmayı da = yaşamayı da mı?

Evet.

(Konu kolay anlaşılabilecek bir konu değil, uzun detay/açıklama gerektiriyor ama o şeyi yaparkenki niyet, her şeyi kolay kılıyor.)

Bu Allah İÇİN’lik = LİLLAH, Kitâb’ta fî sebîlillah, livechillah, likâellah, mülâkû rabbihim, gibi kalıplarla, gaye, amaç, ‘son nokta’ bildirmek İÇİN kullanılır ama “O son noktaya” ulaşılamaz; ulaşılsa da O aslâ tüketilemez.

Bizim iyi niyetle yaptığımız bütün İÇİN’ler, NİÇİN’ler, O’na varmak, O’na ulaşmak, O’nun Rızasını kazanmak İÇİN’dir; EN KUTSAL = EN MÜBAREK İÇİN de budur.

Bütün İÇİN’ler NİÇİN’ler, O İÇİN’e = O’NA kurban olsun. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET