ZULUMÂT

Karanlıklar. Zâlimlik ile karanlık aynı kelime, hareke değişik. ZLM (ظلم) Zulumatta Lâm esreli, ZaLiMe; zalimlikte Lâm fethalı, ZaLeMe. Zalim, mazlum, zulm, zulmet, zalûm hep aynı kök ZLM.

Karanlığın karşıtı/zıttı Nûr/aydınlıksa, zâlimlik ile karanlık arasında nasıl bir bağ var?!.

Zalimlerin içi de dışı da aydınlık olmadığı (karanlık olduğu) için zulmederler.

Zulmün kendisi karanlıktır. Yalnız bu karanlık ontolojik/ontik bir karanlık değil, epistemolojik/epistemik bir karanlıktır. Bize göre ve buraya göre bir karanlıktır. 

Bize göre şehâdet âlemi aydınlık, gayb âlemi karanlıktır ama gaybın zulmle bir ilgisi yoktur. Tüm varlığı yüzdeye vurmaya kalksak Allah-u A'lem şehâdet âlemi 1/1000 (binde bir) bile değildir; 999/1000’ı (binin 999’u) gayba aittir; bize göre! gayb karanlıktır ama zulm değildir.

Bize göre!, epistemik karanlık zulümdür, zulm üretir; ontik/ontolojik karanlık gaybdır. Allah’a göre ne ontik ne epistemik bir karanlık da zulm de gayb da olmaz.

Biz (ve Kur’an 25/Nur, 35), Nûr’un zıddına karanlık deriz ve Nûr’u Allah’a izafe ederiz ama Allah’a göre Nûr’un/Aydınlığın karşıtı (zıttı) olan bir karanlık da bir gayb da yoktur, zulm de olmaz, Allah aslâ zâlim değildir. O’nun karşıtı, karanlık = şeytan değildir; O’na karşıt/zıt bişey olamaz ve O’nunla biçatışmaya giremez.

Zulumât = şeytan, bizdeki karanlıktır. Bizim karanlık, aydınlanmamış, zâlim yanımızdır şeytan.

Rabbimiz, bizi aydınlatmayı murat eder ve bize Elçileri (melekleri ve Peygamberleri) ile yardım eder.

“Allah ve melekleri, sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için size salât etmektedir. O, mü’minlere karşı çok merhametlidir.”

هُوَ الَّذِي يُصَلِّي عَلَيْكُمْ وَمَلَائِكَتُهُ لِيُخْرِجَكُم مِّنَ الظُّلُمَاتِ إِلَى النُّورِ وَكَانَ بِالْمُؤْمِنِينَ رَحِيمًا 

(33/Ahzab, 43.)


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET