BAŞLIKSIZ

Hayat şeklen değişirken, ibâdetler şeklen hiç değişmiyor, hep aynı kalıyorsa, bunu nasıl anlamalı, nasıl hayatla buluşturmalıyız?!.

İbâdetleri “sembolik” olarak görmez ve o sembolleri yaşadığımız hayatın içine yediremezsek, ibâdetler de yavanlaşır, içleri boşalır.

Trafik işaretlerine (ve putlara) bile bir anlam veren insanoğlu, ibâdetlerdeki anlamı ıskalıyor ve onları birer şekle indirgiyor.

Evle iş yeri ayrılınca trafik (ulaşım) sorunu; dinle hayat (ibâdetle hayat) ayrılınca da şirk (ikilem/lâiklik) sorunu baş gösterdi. Modern insan trafikten yakınıyor (şikâyet ediyor) ama şirkten hiç yakınmıyor ve sakınmıyor.

Belki size “garip ve anlamsız” bir cümle gibi gelecek, ama bu dünyadaki düzen, bu şirkten (bu ikilemden, bu ayrımdan) besleniyor. Bu arabalar, bu yollar, bu köprüler, bu binalar, bu fabrikalar, ... ‘bu şekilde’! niye var, başka şekilde olamaz mıydı?!.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET