YORGUNLUK ve BIKKINLIK

Yorgunluk, bir işe verilen güçteki azalma ve kişinin o işi yapmada zorlanması; bıkkınlık da o işten usanması, artık o işi yapmak istememesi. Yorgunluğun Arapçası Nasab (NunSadBe) ya da Vehen (VavHeNun); bıkkınlığın Arapçası ise Sæ’mün/Sæ’met/ün (SinElifMim).

Bazı işler yorar, bazıları bıktırır, bazıları da hem yorar hem bıktırır. Yorucu işlere dinlenilince tekrar devam edilir = dinlenince tekrar yorul!. = fe izâ ferağte fensab!. Bıktırıcı işler, bir daha yapılmak istenmez.

Ama, 

“İnsan, iyilik istemekten bıkıp usanmaz. Eğer kendisine bir kötülük dokunursa, hemen karamsarlığa kapılır ve ümitsiz olur.”

لَا يَسْأَمُ الْإِنسَانُ مِن دُعَاء الْخَيْرِ وَإِن مَّسَّهُ الشَّرُّ فَيَؤُوسٌ قَنُوطٌ

(41/Fussilet, 49.)

Aynı Sûrenin 38. âyetinde, “Rabbinin katında olanlar (O’na yakın olanlar), gece-gündüz O’nu “tesbih” ederler ve hiç usanmazlar (bıkmazlar).” buyrulur. Böyleleri için âhirette hiç yorgunluğun olmayacağı da söylenir. (25/Hicr, 48. 35/Fâtır, 35.)

35/Fâtır, 35 ve 50/Kaf, 38’deki “luğûb”, hem yorgunluk hem bıkkınlık (usanç) anlamında kullanılır.

“O (Allah) ki, bizi lütfundan kalınacak ebedî bir yurda yerleştirdi. Orada bize bir yorgunluk dokunmayacak ve orada bize bir usanç da gelmeyecek.”

الَّذِي أَحَلَّنَا دَارَ الْمُقَامَةِ مِن فَضْلِهِ لَا يَمَسُّنَا فِيهَا نَصَبٌ وَلَا يَمَسُّنَا فِيهَا لُغُوبٌ

(35/Fâtır, 35.)

“Andolsun ki gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri bir yorgunluk olmaksızın altı günde yarattık.”

وَلَقَدْ خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ وَمَا مَسَّنَا مِن لُّغُوبٍ

(50/Kaf, 38.)

Tesbih, Rabbi yüceltici işler yapmak, O’nun Adını yüceltmek, O’nun Adına çalışmaktır; bu işleri yapmaktan bıkan!, O’na yakın olmayı rüyasında görsün!.

Yorulana sözüm yok. Onlar, dinlenince tekrar yorulur ama “ölünce/ötede”! hiiiç yorulmazlar.

“Dava yorgunu olanları”, “iktidar olduk diye davayı bırakanları”, “yeter artık biraz da başkası çalışsın deyip yan gelip yatanları”, “ganimet/rant toplayanları”, yorgunluk mu bıkkınlık mı, yoksa sahtekârlık mı bu hâle getirdi bilemedim!. 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET