DİNE NEDEN İHTİYAÇ VAR?

Var mı?

Var. 

Hangi dine?

Tutarlı dine.

İnsanı kendi “evine götüren” dine.

Kendini, burada evinde hisseden için dine ihtiyaç yok!.

Dünyayı, dünyadaki evini ev bilen ve bu evde huzur bulduğunu sanan için dine ihtiyaç yok!. “Dünya sürgününü” sona erdirmek için dine ihtiyaç var.

Bu sürgünü bilim sona erdiremiyor.

Bilim, burayı kısmen açıklıyor ama burada neden bulunduğumuzu açıklayamıyor. Tüm arayışına, çabasına rağmen felsefe de bunu yapamıyor.

Sadece din, bu arayışa anlamlı ve iknâ edici bir cevap verebiliyor. Dünyada bulunuşa sahici cevabı sadece din verebiliyor. 

Dünyadan kâm almak isteyen gençler için din, bir süre “gündem dışı” kalsa da, belli bir yaştan sonra dünya insanı “kesmiyor”, insana yetmiyor!.

Ama ‘gençliğini yaşayamayanları’ dünya 60-70 yaşlarında bile cezbetmeye devam ediyor; onlar hâlâ dine bir ihtiyaç hissetmiyorlar ve dindarca bir yaşama yönelmiyorlar.

Ergenlik, kişinin kendini evinde hissetmemesi, burada rahat edememesi, kendine “güvenli/rahat bir ev” aramasıdır.

Bu evi burada aramayanların (ergenlik çağına bitürlü gelemeyenlerin) ve dinin istediği hayatı bitürlü yaşayamayanların güvenli bir evi olmayacak!.

Burada güvenli evi arayan (ve bulan zaten), dinle tanışır, burada da ötede de rahat eder.

Dünyada kendini evinde hissetmeyenler, doğru (ilâhî) bir dinle buluşana kadar arayışlarını sürdürürler.

Bu dinle son dakikada tanışanlar bile “kurtulur” ama daha önce tanışanlara göre hem burada hem ötede daha dezavantajlıdırlar. Burada da daha çok (uzun zaman) acı, sıkıntı çekmişler ve hidayetle daha geç tanışmışlar ve ötedeki evleri için daha az yatırım (salih amel = iyilik) yapmışlardır.

Dine hiç ihtiyaç duymadan buradaki evlerini terk edenlerin ötede karşılaşacakları ev, ateştendir.

“Ant olsun ki, sana ve senden öncekilere şöyle vahyolundu: Eğer Allah’a şirk koşarsan şunu iyi bil ki! bütün yaptıkların boşa gider ve hüsrana uğrayanlardan olursun.”

وَلَقَدْ أُوحِيَ إِلَيْكَ وَإِلَى الَّذِينَ مِنْ قَبْلِكَ لَئِنْ أَشْرَكْتَ لَيَحْبَطَنَّ عَمَلُكَ وَلَتَكُونَنَّ مِنَ الْخَاسِرِينَ

(39/Zümer, 65.)

Şirk, iki dinliliktir.

İki dinlilik nedir?

Özel hayatı bir dine, kamusal hayatı öteki bir dine vermek, iki dini çatıştırmak, huzursuz olmak, evde çatışma yaşamak...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İHÂNET

KELİME/KELÂM & KAVL/SÖZ

HADİS & SÜNNET