OLMAK

Tek kişilik ümmet olmak, “iyi bir kul” (= kânitînden ve evvâbînden) olmaktır. Sâd Sûresi, 30. âyet, iyi kulu, Evvâb olarak niteler. 

Evvâb/în nedir.

Önce, kötülükten (= günah işlemekten) dönmek. = Tövbe etmek. Sonra, iyiliğe (= Allah’a) yönelmek ve iyilik yapmakta (= Allah’a yönelmekte) ısrar etmek. Başa bir sıkıntı geldiğinde, yardımı sadece Allah’tan istemek  = “iyyaKe nesteîn”, kula yalvarmamak; yardım gelmiyorsa, (= Rabbimin benim hakkımda bir bildiği vardır diyerek) sabretmek. Gece bile ibâdet (= iyilik) etmek = teheccüd. 

...

Bizler olmayı :

Zengin olmak,

Bi yere bi baş (= yönetici) olmak,

Prof. Doç. Dr. olmak (= ünvan almak) sanıyoruz!.

Aldanıyoruz.

...

Buda (= Budha. M.Ö. 5. yüzyıl), olmayı, prenslikte görmedi; babası kraldı; tahtın tek varisiydi. 

Efendimiz (571-632), Benî Hâşim’in (Kureyş’in) gözdesiydi; isteseydi, Mekke’nin reisiydi. Olmadan, reis olmak istemedi; reisliği Medine’ye taşıdı.

İbrâhim Ethem (hicrî 2., milâdî 8. yüzyıl), Belh (Horasan) hükümdarının oğlu veya torunu idi; “olmak” için bütün “fırsatları”! tepti.

Daha bir çok örnek var.

Olan kim, kim oldu?!.

Bizler, “olmayı” sahip olma ile karıştırıyoruz; ‘olanlardan’ ders (= ibret) almıyoruz; olduğumuzu sanıyoruz; hamız. 

Bu yüzden, her sözümüz, her işimiz sırıtıyor, birbirimize batıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

NEREYE?!.

İMSAK ve İFTAR

DİKKATLİ/DİKKATLE DİNLEMEK